Rize İl Emniyet Müdürlüğünde görevli bir polis memuru, eşiyle ilişkisi olan öğretmeni silahla vurarak öldürdü. Rize İl Emniyet Müdürlüğünde görevli polis memuru B.Ö, eşiyle ilişkisi bulunan öğretmen Özkan Şahin'i (32) silahla vurarak öldürdü. Bu sabah Rize Merkez Piriçelebi mahallesi Ziraat mevkii afet konutlarında meydana gelen olayda, polis memuru B. Ö., Hasan Sağır Ortaokul Müdür Yardımcısı Özkan Şahin'i (32) evinde eşiyle birlikte yakalayınca silahla vurarak öldürdü. Olayla ilgili inceleme başlatılırken, polis memuru gözaltına alındı.
Trabzon’da bu iddia gündem olur. Reza Zarrap Trabzon’da otel yapacağı öne sürüldü. İddiaya göre; Trabzon’un kaş üstü mevkiinde bulunan devlet arazisini 49 yıllığına kiralayacak olan Zarrap, Burada 5 yıldızlı bir otel yapacağı öğrenildi. Otel yapacağı alanı bakmak için geçtiğimiz günlerde Trabzon’a geldiği de öğrenilen Zarrap’ın otel inşasına ne zaman başlayacağı ise bilinmiyor.
Star TV’nin ‘Kaçak Gelinler’ dizisinde yaşanan tecavüz skandalı sektör çalışanlarını şoke etti. Akşam gazetesinin haberine göre; geçen hafta set oyuncularını taşıyan 2 prodüksiyon şoförü, figürasyon olarak dizide görev alan bir genç kıza tecavüz etti.
17 yaşında olduğu öne sürülen genç kız şoförlerin kendisiyle zorla beraber olduğunu belirterek polise şikâyetçi oldu. Hafta içi seti basan polis ekipleri 25 - 30 yaşlarında olduğu ifade edilen 2 şoförü gözaltına aldı. Yaşanan bu olay diğer dizi oyuncularının büyük tedirginlik yaşamasına neden oldu. Başrollerini, Açelya Topaloğlu, Deniz Baysal ve Selin Şekerci paylaştığı dizini konusu ise şöyle; Biri gelinlik provasından, biri nikah masasından, biri düğün salonundan kaçan üç kadın; Almilla, Şebnem ve Kainat'ın hayatlarının aşkına yetişmek için gittikleri İzmir Adnan Menderes Havaalanı'nda yolları kesişir.
Hayatı bir anda kesişecek ve kader ortaklıkları İstanbul'da da devam edecek, aşkı kovalayan üç kadının iç içe geçen hikayeleri, onları birbirine sımsıkı bağlayacaktır. İstanbul'a adım atar atmaz, hem de hiç farkında olmadan şöhret rüzgarına tutulan kızlarımız için hayli ışıltılı başlayan İstanbul macerası, giderek kabusa dönüşecek ve "Kaçak Gelinler" imiz, İstanbul duvarına toslayacaktır.
Üstelik bu İstanbul serüveninde, hayallerindeki "beyaz atlı prens"ler de onları hep hayal kırıklığına uğratır ve olaylar iyice içinden çıkılmaz bir hal alır. İstanbul'un zorlu şartlarında "yeni bir hayat" için kader birliği eden Kaçak Gelinler'i birbirinden komik ve hüzünlü günler beklemektedir. Hayatımın erkeği" arayışının sonu yok! "Kaçak Gelinler" zamanla bu gerçekle yüzleşecektir.
17 yaşında olduğu öne sürülen genç kız şoförlerin kendisiyle zorla beraber olduğunu belirterek polise şikâyetçi oldu. Hafta içi seti basan polis ekipleri 25 - 30 yaşlarında olduğu ifade edilen 2 şoförü gözaltına aldı. Yaşanan bu olay diğer dizi oyuncularının büyük tedirginlik yaşamasına neden oldu. Başrollerini, Açelya Topaloğlu, Deniz Baysal ve Selin Şekerci paylaştığı dizini konusu ise şöyle; Biri gelinlik provasından, biri nikah masasından, biri düğün salonundan kaçan üç kadın; Almilla, Şebnem ve Kainat'ın hayatlarının aşkına yetişmek için gittikleri İzmir Adnan Menderes Havaalanı'nda yolları kesişir.
Hayatı bir anda kesişecek ve kader ortaklıkları İstanbul'da da devam edecek, aşkı kovalayan üç kadının iç içe geçen hikayeleri, onları birbirine sımsıkı bağlayacaktır. İstanbul'a adım atar atmaz, hem de hiç farkında olmadan şöhret rüzgarına tutulan kızlarımız için hayli ışıltılı başlayan İstanbul macerası, giderek kabusa dönüşecek ve "Kaçak Gelinler" imiz, İstanbul duvarına toslayacaktır.
Üstelik bu İstanbul serüveninde, hayallerindeki "beyaz atlı prens"ler de onları hep hayal kırıklığına uğratır ve olaylar iyice içinden çıkılmaz bir hal alır. İstanbul'un zorlu şartlarında "yeni bir hayat" için kader birliği eden Kaçak Gelinler'i birbirinden komik ve hüzünlü günler beklemektedir. Hayatımın erkeği" arayışının sonu yok! "Kaçak Gelinler" zamanla bu gerçekle yüzleşecektir.
BURSA’da Hurşit Ç ile oğlu Umut Ç, gürültü yaptıkları gerekçesiyle tartıştıkları 3 kardeşten 2’sini öldürdü, 1’isini de yaraladı. Market işleten 61 yaşındaki Hurşit Ç ve cezaevinden kısa süre önce tahliye edilen oğlu Umut Ç, evlerinin önünde oturup cips yiyen Şefik, Ferit ve Emrah Ece kardeşleri gürültü yapmamaları konusunda uyardı. Çıkan tartışma büyüyünce işyeri sahibi Hurşin Ç ve oğlu 3 kardeşe tabanca kurşun yağdırdı. Daha sonra taksiye binip olay yerinden ayrılan Hurşit Ç ve Umut Ç, evine doğru koşan Şefik Ece’yi görünce durup ateş etti.
Başından vurulan Şefik Ece olay yerinde öldü. Görgü tanıkları Şefik Ece’nin "Baba yardım et" diye bağırarak eve girmeye çalıştığı sırada vurulduğunu anlattı. İhbar üzerine sevk edilen 112 sağlık görevlileri tarafından Uludağ Ünivesitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan ve vücudunun çeşitli yerlerine aldığı kurşunlarla ağır yaralanan Ferit Ece ise, hastanede kurtarılamadı. Çekirge Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Emrah Ece ’nin hayati tehlikesinin devam ettiği belirtildi. Güvenlik güçleri olay yerinde 38 boş kovan buldu. İki kardeşin cesedi otopsi yapılmak üzere Bursa Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılırken kaçan baba ve oğlunu arama çalışmasına devam ediliyor.
Başından vurulan Şefik Ece olay yerinde öldü. Görgü tanıkları Şefik Ece’nin "Baba yardım et" diye bağırarak eve girmeye çalıştığı sırada vurulduğunu anlattı. İhbar üzerine sevk edilen 112 sağlık görevlileri tarafından Uludağ Ünivesitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan ve vücudunun çeşitli yerlerine aldığı kurşunlarla ağır yaralanan Ferit Ece ise, hastanede kurtarılamadı. Çekirge Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Emrah Ece ’nin hayati tehlikesinin devam ettiği belirtildi. Güvenlik güçleri olay yerinde 38 boş kovan buldu. İki kardeşin cesedi otopsi yapılmak üzere Bursa Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılırken kaçan baba ve oğlunu arama çalışmasına devam ediliyor.
Trabzonspor'un, Fenerbahçe maçı öncesi Çaykur Rizespor ile Mehmet Ali Yılmaz tesislerinde bir hazırlık maçı yaptı. Trabzonspor: 6 - Çaykur Rizespor: 2 Trabzonspor, Spor Toto Süper Lig'de Fenerbahçe ile oynayacağı maç öncesi Çaykur Rizespor ile yaptığı hazırlık karşılaşmasını 6-2 kazandı. 12. dakikada Mehmet Ekici'nin sağdan ceza sahasına yaptığı ortada, Serdar, topu kafa ile ağlara gönderdi: 1-0
14. dakikada Fatih Atik'in sağdan ceza sahasına yaptığı ortada, Sefa Yılmaz topu penaltı noktası üzerinden filelerle buluşturdu: 2-0 15. dakikada Fatih Atik'in sağdan ceza sahasına yaptığı ortada, Salih Dursun, Trabzonspor'u 3-0 öne geçirdi. 45. dakikada Sefa Yılmaz'ın sol kanattan yaptığı ortada, Fatih Atik, düzgün bir vuruşla topu filelere gönderdi: 4-0
Karşılaşmanın ilk yarısı, 4-0 Trabzonspor'un üstünlüğüyle tamamlandı. 52. dakikada Sercan Kaya'nın pasında topla buluşan Holosko, İbrahim'in yanından takımının ilk golünü kaydetti. 63. dakikada Mehmet Ekici'nin sol kanattan kullandığı köşe vuruşunda Mustafa Akbaş, ceza sahası içerisinde meşin yuvarlağı kafayla filelerle buluşturdu: 5-1
69. dakikada Çaykur Rizespor defansının yaptığı hatayı iyi değerlendiren Sefa, kendisinin ikinci golünü kaydetti: 6-1 84. dakikada Ali Adnan'ın pasında topla buluşan Sercan, ceza sahası dışı sol çaprazdan plase bir vuruşla maçtaki sekizinci golü atan isim oldu. Karşılaşma 6-2 Trabzonspor'un üstünlüğü ile tamamlandı. - Gazetecinin bilgisayarı kırıldı Öte yandan, maçın ilk yarısında bir pozisyon sırasında saha kenarındaki gazetecinin dizüstü bilgisayarına basarak kırılmasına neden olan Serdar Gürler, devre arasında gazetecinin yanına gelerek ona yeni bir bilgisayar alacağı sözünü verdi.
Bu arada, hazırlık maçını yaklaşık 3 bin taraftarın izlediği gözlendi. Stat: Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri Hakemler: Abdullah Yılmaz, Mehmet Metin, Bahtiyar Birinci Trabzonspor: Fatih Öztürk (Dk.46 İbrahim), Zeki Yavru, Mustafa Yumlu (Dk.46 İshak), Mustafa Akbaş, Musa Nizam (Dk.75 Kaan), Fatih Atik, Salih Dursun, Ferhat Yazgan, Serdar Gürler (Dk.46 Soner), Mehmet Ekici, Sefa Yılmaz ( Dk.70 Muhammet) Çaykur Rizespor : Aykut Erçetin (Dk. 46 Necati), Orhan Ovacıklı, Koray Altınay, Ousmane Vıera (Dk. 65 Sezer), Eren Albayrak (Dk.65 Ali Adnan), Ludovıc Sylvestre (Dk. 46 Engin), Murat Duruer, Kıvanç Karakaş (Dk.46 Sercan), Ümit Korkmaz (Dk. 46 Kağan), Deniz Kadah (Dk.46 Tevfik), Filip Holosko Goller: Dk. 12 Serdar Gürler, Dk. 14 ve 69 Sefa Yılmaz, Dk. 15 Salih Dursun, Dk. 45 Fatih Atik, Dk. 63 Mustafa Akbaş (Trabzonspor), Dk. 52 Holosko, Dk. 84 Sercan (Çaykur Rizespor)
14. dakikada Fatih Atik'in sağdan ceza sahasına yaptığı ortada, Sefa Yılmaz topu penaltı noktası üzerinden filelerle buluşturdu: 2-0 15. dakikada Fatih Atik'in sağdan ceza sahasına yaptığı ortada, Salih Dursun, Trabzonspor'u 3-0 öne geçirdi. 45. dakikada Sefa Yılmaz'ın sol kanattan yaptığı ortada, Fatih Atik, düzgün bir vuruşla topu filelere gönderdi: 4-0
Karşılaşmanın ilk yarısı, 4-0 Trabzonspor'un üstünlüğüyle tamamlandı. 52. dakikada Sercan Kaya'nın pasında topla buluşan Holosko, İbrahim'in yanından takımının ilk golünü kaydetti. 63. dakikada Mehmet Ekici'nin sol kanattan kullandığı köşe vuruşunda Mustafa Akbaş, ceza sahası içerisinde meşin yuvarlağı kafayla filelerle buluşturdu: 5-1
69. dakikada Çaykur Rizespor defansının yaptığı hatayı iyi değerlendiren Sefa, kendisinin ikinci golünü kaydetti: 6-1 84. dakikada Ali Adnan'ın pasında topla buluşan Sercan, ceza sahası dışı sol çaprazdan plase bir vuruşla maçtaki sekizinci golü atan isim oldu. Karşılaşma 6-2 Trabzonspor'un üstünlüğü ile tamamlandı. - Gazetecinin bilgisayarı kırıldı Öte yandan, maçın ilk yarısında bir pozisyon sırasında saha kenarındaki gazetecinin dizüstü bilgisayarına basarak kırılmasına neden olan Serdar Gürler, devre arasında gazetecinin yanına gelerek ona yeni bir bilgisayar alacağı sözünü verdi.
Bu arada, hazırlık maçını yaklaşık 3 bin taraftarın izlediği gözlendi. Stat: Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri Hakemler: Abdullah Yılmaz, Mehmet Metin, Bahtiyar Birinci Trabzonspor: Fatih Öztürk (Dk.46 İbrahim), Zeki Yavru, Mustafa Yumlu (Dk.46 İshak), Mustafa Akbaş, Musa Nizam (Dk.75 Kaan), Fatih Atik, Salih Dursun, Ferhat Yazgan, Serdar Gürler (Dk.46 Soner), Mehmet Ekici, Sefa Yılmaz ( Dk.70 Muhammet) Çaykur Rizespor : Aykut Erçetin (Dk. 46 Necati), Orhan Ovacıklı, Koray Altınay, Ousmane Vıera (Dk. 65 Sezer), Eren Albayrak (Dk.65 Ali Adnan), Ludovıc Sylvestre (Dk. 46 Engin), Murat Duruer, Kıvanç Karakaş (Dk.46 Sercan), Ümit Korkmaz (Dk. 46 Kağan), Deniz Kadah (Dk.46 Tevfik), Filip Holosko Goller: Dk. 12 Serdar Gürler, Dk. 14 ve 69 Sefa Yılmaz, Dk. 15 Salih Dursun, Dk. 45 Fatih Atik, Dk. 63 Mustafa Akbaş (Trabzonspor), Dk. 52 Holosko, Dk. 84 Sercan (Çaykur Rizespor)
Ankara'nın Sincan İlçesi Saraycık Mahallesi'nde şiddetli yağış sonrası sel meydana geldi. Çok sayıda kişi sel sularına kapılarak yaralandı. Sincan'da akşam saatlerinde aniden başlayan şiddetli yağış sonrası sel meydana geldi. Sel nedeniyle bazı vatandaşlar araçlarıyla birlikte sel sularına kapıldı. Selden yaralı olarak kurtulan bir vatandaş, bir anda sel suyunun geldiğini, aracının suya kapıldığını, kendi imkanlarıyla yüzerek kurtulduğunu anlattı. Selde yaralananlar olay yerinde yapılan ilk müdahalelerin ardından çevre hastanelere kaldırıldı. Sel baskını nedeniyle olay yerine çok sayıda itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. Bir çok ev ve işyeri su altında kaldı. Ekiplerin bölgedeki çalışmaları devam ediyor.
Hükümet programında yer alan 'tamamlayıcı emeklilik' uygulamaya konulursa çalışanlar ikinci kez emekliliğe hak kazanabilecek ve dolayısıyla iki emekli aylığı birden alabilecek.62. Hükümet programı açıklandı. Hükümet programının geneline bakıldığında ekonomik gelişmenin ve kalkınmanın yanında sosyal meselelere de önem verildiği görülüyor. Çalışanları yakından ilgilendiren ve bugüne kadar hayata geçirilemeyen 'tamamlayıcı emeklilik' sistemi de hükümet programında yer aldı. Peki, nedir bu tamamlayıcı emeklilik?
Tamamlayıcı emeklilik, zorunlu nitelikteki emeklilik sistemini destekleyici bir sistem. Aynı zamanda ikinci sütun emeklilik olarak da adlandırılıyor. Bu sistem sayesinde çalışanlar, ikinci bir emekliliğe hak kazanabiliyor ve dolayısıyla iki emekli aylığı birden alabiliyor.1 Ekim 2008 tarihi itibariyle, emekli aylıklarının hesaplanmasında yaşanan yöntem değişikliğiyle bugün bir emekli çalışırken kazandığı ücretin ortalama yüzde 60'ı kadar emekli aylığı alabiliyor. Tamamlayıcı emeklilik, aylıklarda yaşanan azalmanın etkilerini hafifletme amacında olan bir uygulama.
1999 yılından önceki çalışmaları yani prim günleri daha fazla olanlar, emekli olduklarında çalışırken aldıkları ücrete yakın bir emekli aylığı alabiliyor. 1999 ile 1 Ekim 2008 arasında ise emekli aylığı bağlama oranı düşürüldüğü için bu dönemdeki çalışmaların karşılığı emekli aylıklarına daha az yansıyor. Üçüncü dönem olan 1 Ekim 2008 sonrasında emekli aylıkları her iki dönemin de gerisinde kalıyor.
Dolayısıyla üç dönem içerisindeki çalışmaları toplamı içerisinde birinci dönem çalışmaları daha fazla olan kişiler 1 Ekim 2008 sonrasında çalışıp prim ödemelerine rağmen emekli aylıklarını küçük de olsa bir miktar düşürmüş oluyorlar.Sosyal güvenlik sisteminde iki kez ciddi dönüşüm yaşanması ve bu yeni dönemlerin her birinde, çıkarılan yasaların getirdiği yeni düzenlemelerle, emekli aylıklarında azalma olduğu için tamamlayıcı emeklilik gündeme geldi.
Yaşanan sorun sadece emekli aylığının bir miktar düşmesi sorunu değil. 1 Ekim 2008 sonrası ilk kez sigortalı olan kişiler hem daha uzun süre prim ödeyip, daha geç yaşlarda emekli olacaklar, hem de daha düşük emekli aylıkları alacaklar.
Bu nedenle, kişilerin yaşlılık dönemlerinde yoksulluğa düşmelerini engellemek, başka birisinin ekonomik desteğine muhtaç kalmadan hayatlarını sürdürebilmelerine imkan tanımak ve uzun yıllar çalışmaları karşılığında insan onuruna yakışır bir biçimde hayatlarına devam edebilmelerini sağlamak amacıyla tamamlayıcı emeklilik sistemlerine ihtiyaç var.Yani daha düşük emekli aylığı elde edecek kişilerin çalışırken tasarruf etmeleri ve ücretlerinin bir miktarını fonlarda kullanarak ikinci bir emeklilik hakkına sahip olmaları sağlanmalı ki, emeklilik dönemlerinde başka sorunlar ortaya çıkmasın.
Devlet tamamlayıcı emeklilik sistemlerinde kendisi prim ödeyerek, meslek odalarına bu yönde teşvikler vererek ya da bu gibi rollerle teşvik sağlayarak çalışanların birikimlerinin artmasına destek olabiliyor.Yukarıda özetlediğimiz emekli aylıklarının giderek azalıyor olması gerçeği karşısında, çalışanlara ikinci emeklilik şansı tanıyan bir uygulamanın hükümet programında yer bulması önemli. Tamamlayıcı emeklilik, zorunlu emeklilik sistemi dışında, bireylerin çalışırken ikinci ve genellikle isteğe bağlı bir fona para aktarmaları ve emekliliğe hak kazanıldığında ikinci bir emekli aylığına kavuşmaları anlamını taşıyor.
Bu yönüyle tamamlayıcı emekliliğin çalışanlara ciddi katkısı bulunmakta. Ancak çalışırken kişilerin ne ölçüde tasarruf yapabildiğini düşündüğümüzde tamamlayıcı emeklilik sisteminin hangi ölçüde başarılı olabileceğini tahmin etmek zor değil. Çalışanların mevcut ekonomik koşullarda tasarruf yapabilmeleri neredeyse imkansız. Bu yönüyle bakıldığında tamamlayıcı emeklilik sisteminin devlet katkısı ve yönlendirmesi olmadan hayata geçmesi oldukça zor.
Tamamlayıcı emeklilik dünyanın pek çok ülkesinde uygulanıyor. Mesleki veya sektörel olarak uygulanabilen tamamlayıcı emeklilik, çalışanların isteklerine bağlı olarak katılabildikleri bir sistem. Meslek temsilcileri olan kurumların talebi üzerine bu uygulamalar ortaya çıkabiliyor.Avusturya'da 1 Ocak 2013'ten itibaren çocuğu 3 yaşını geçmemiş kişiler bu sisteme katılım gösterdiğinde devlet teşviki alabiliyorlar.
Finlandiya'da 2011 yılından itibaren kazanç ve prime odaklı yeni bir tamamlayıcı emeklilik sistemi devreye sokulmuş durumda. Şili'de 2008 yılında özellikle düşük gelir gruplarındaki çalışanların emeklilikte yeterli emekli aylığı alabilmesi için tamamlayıcı emeklilik uygulaması hayata geçirildi.
Danimarka'da uygulanan bu sistem zorunlu. Yani zorunlu sosyal güvenlik sisteminin yanında bir de zorunlu tamamlayıcı emeklilik sistemi bulunuyor. Diğer yandan ülkede hem mesleki, hem kolektif tamamlayıcı emeklilik sigortası uygulanıyor. Yani toplu iş sözleşmesi ile belirli mesleklerde ve sektörlerde çalışanlar için işveren ve sendika destekli tamamlayıcı emeklilik sigortası uygulanabildiği gibi, bireyler sigorta şirketleri vasıtasıyla prim oranını kendisi belirleyerek de tamamlayıcı emeklilik sahibi olabiliyorlar.
İtalya'da da mesleki tamamlayıcı emeklilik sigortası uygulanıyor. Ancak İtalya'da bu zorunlu değil ihtiyari bir sistem. Diğer yandan, gönüllü tamamlayıcı emeklilik sistemine katılımın az olması nedeniyle 2007 yılında hükümet tamamlayıcı emekliliğe yönelik teşvikini artırmış. İsviçre'de de tamamlayıcı emeklilik mesleki sistem olarak uygulanıyor.
Özellikle 2008 küresel ekonomik krizi sonrası sosyal güvenlik sistemlerinde yaşanan dönüşüm ve ülkelerin gayri safi yurt içi hasılalarındaki düşüş, tamamlayıcı emeklilik sistemlerini ihtiyaçtan çok zorunluluk haline getirdi. Norveç, Finlandiya gibi ülkelerde daha uzun bir geçmişe sahip olan tamamlayıcı emeklilik uygulamaları, Portekiz, İtalya gibi krizden ciddi ölçüde etkilenen Akdeniz ülkelerinde de 2008 yılı sonrasında uygulamaya geçti.
Türkiye'de de 2008 yılında zorunlu nedenlerle gerçekleştirilen sosyal güvenlik reformunun etkisiyle giderek azalan emekli aylıklarının, çalışanları yaşlılık döneminde ekonomik zorluklara itmesinin önüne geçmek amacıyla tamamlayıcı emeklilik sisteminin hükümet programına girmesi önemli. Ne var ki en az bunun kadar önemli olan bu sisteme devlet desteğinin azami ölçüde sağlanması ve mutlaka biriken paranın güvence altında olması. Aksi taktirde geçmişteki süper emeklilik gibi kötü uygulamaların farkında olan vatandaşlarımız tamamlayıcı emeklilik sistemine de şüpheyle yaklaşacaklardır.
Kaynak: Milliyet
Tamamlayıcı emeklilik, zorunlu nitelikteki emeklilik sistemini destekleyici bir sistem. Aynı zamanda ikinci sütun emeklilik olarak da adlandırılıyor. Bu sistem sayesinde çalışanlar, ikinci bir emekliliğe hak kazanabiliyor ve dolayısıyla iki emekli aylığı birden alabiliyor.1 Ekim 2008 tarihi itibariyle, emekli aylıklarının hesaplanmasında yaşanan yöntem değişikliğiyle bugün bir emekli çalışırken kazandığı ücretin ortalama yüzde 60'ı kadar emekli aylığı alabiliyor. Tamamlayıcı emeklilik, aylıklarda yaşanan azalmanın etkilerini hafifletme amacında olan bir uygulama.
1999 yılından önceki çalışmaları yani prim günleri daha fazla olanlar, emekli olduklarında çalışırken aldıkları ücrete yakın bir emekli aylığı alabiliyor. 1999 ile 1 Ekim 2008 arasında ise emekli aylığı bağlama oranı düşürüldüğü için bu dönemdeki çalışmaların karşılığı emekli aylıklarına daha az yansıyor. Üçüncü dönem olan 1 Ekim 2008 sonrasında emekli aylıkları her iki dönemin de gerisinde kalıyor.
Dolayısıyla üç dönem içerisindeki çalışmaları toplamı içerisinde birinci dönem çalışmaları daha fazla olan kişiler 1 Ekim 2008 sonrasında çalışıp prim ödemelerine rağmen emekli aylıklarını küçük de olsa bir miktar düşürmüş oluyorlar.Sosyal güvenlik sisteminde iki kez ciddi dönüşüm yaşanması ve bu yeni dönemlerin her birinde, çıkarılan yasaların getirdiği yeni düzenlemelerle, emekli aylıklarında azalma olduğu için tamamlayıcı emeklilik gündeme geldi.
Yaşanan sorun sadece emekli aylığının bir miktar düşmesi sorunu değil. 1 Ekim 2008 sonrası ilk kez sigortalı olan kişiler hem daha uzun süre prim ödeyip, daha geç yaşlarda emekli olacaklar, hem de daha düşük emekli aylıkları alacaklar.
Bu nedenle, kişilerin yaşlılık dönemlerinde yoksulluğa düşmelerini engellemek, başka birisinin ekonomik desteğine muhtaç kalmadan hayatlarını sürdürebilmelerine imkan tanımak ve uzun yıllar çalışmaları karşılığında insan onuruna yakışır bir biçimde hayatlarına devam edebilmelerini sağlamak amacıyla tamamlayıcı emeklilik sistemlerine ihtiyaç var.Yani daha düşük emekli aylığı elde edecek kişilerin çalışırken tasarruf etmeleri ve ücretlerinin bir miktarını fonlarda kullanarak ikinci bir emeklilik hakkına sahip olmaları sağlanmalı ki, emeklilik dönemlerinde başka sorunlar ortaya çıkmasın.
Devlet tamamlayıcı emeklilik sistemlerinde kendisi prim ödeyerek, meslek odalarına bu yönde teşvikler vererek ya da bu gibi rollerle teşvik sağlayarak çalışanların birikimlerinin artmasına destek olabiliyor.Yukarıda özetlediğimiz emekli aylıklarının giderek azalıyor olması gerçeği karşısında, çalışanlara ikinci emeklilik şansı tanıyan bir uygulamanın hükümet programında yer bulması önemli. Tamamlayıcı emeklilik, zorunlu emeklilik sistemi dışında, bireylerin çalışırken ikinci ve genellikle isteğe bağlı bir fona para aktarmaları ve emekliliğe hak kazanıldığında ikinci bir emekli aylığına kavuşmaları anlamını taşıyor.
Bu yönüyle tamamlayıcı emekliliğin çalışanlara ciddi katkısı bulunmakta. Ancak çalışırken kişilerin ne ölçüde tasarruf yapabildiğini düşündüğümüzde tamamlayıcı emeklilik sisteminin hangi ölçüde başarılı olabileceğini tahmin etmek zor değil. Çalışanların mevcut ekonomik koşullarda tasarruf yapabilmeleri neredeyse imkansız. Bu yönüyle bakıldığında tamamlayıcı emeklilik sisteminin devlet katkısı ve yönlendirmesi olmadan hayata geçmesi oldukça zor.
Tamamlayıcı emeklilik dünyanın pek çok ülkesinde uygulanıyor. Mesleki veya sektörel olarak uygulanabilen tamamlayıcı emeklilik, çalışanların isteklerine bağlı olarak katılabildikleri bir sistem. Meslek temsilcileri olan kurumların talebi üzerine bu uygulamalar ortaya çıkabiliyor.Avusturya'da 1 Ocak 2013'ten itibaren çocuğu 3 yaşını geçmemiş kişiler bu sisteme katılım gösterdiğinde devlet teşviki alabiliyorlar.
Finlandiya'da 2011 yılından itibaren kazanç ve prime odaklı yeni bir tamamlayıcı emeklilik sistemi devreye sokulmuş durumda. Şili'de 2008 yılında özellikle düşük gelir gruplarındaki çalışanların emeklilikte yeterli emekli aylığı alabilmesi için tamamlayıcı emeklilik uygulaması hayata geçirildi.
Danimarka'da uygulanan bu sistem zorunlu. Yani zorunlu sosyal güvenlik sisteminin yanında bir de zorunlu tamamlayıcı emeklilik sistemi bulunuyor. Diğer yandan ülkede hem mesleki, hem kolektif tamamlayıcı emeklilik sigortası uygulanıyor. Yani toplu iş sözleşmesi ile belirli mesleklerde ve sektörlerde çalışanlar için işveren ve sendika destekli tamamlayıcı emeklilik sigortası uygulanabildiği gibi, bireyler sigorta şirketleri vasıtasıyla prim oranını kendisi belirleyerek de tamamlayıcı emeklilik sahibi olabiliyorlar.
İtalya'da da mesleki tamamlayıcı emeklilik sigortası uygulanıyor. Ancak İtalya'da bu zorunlu değil ihtiyari bir sistem. Diğer yandan, gönüllü tamamlayıcı emeklilik sistemine katılımın az olması nedeniyle 2007 yılında hükümet tamamlayıcı emekliliğe yönelik teşvikini artırmış. İsviçre'de de tamamlayıcı emeklilik mesleki sistem olarak uygulanıyor.
Özellikle 2008 küresel ekonomik krizi sonrası sosyal güvenlik sistemlerinde yaşanan dönüşüm ve ülkelerin gayri safi yurt içi hasılalarındaki düşüş, tamamlayıcı emeklilik sistemlerini ihtiyaçtan çok zorunluluk haline getirdi. Norveç, Finlandiya gibi ülkelerde daha uzun bir geçmişe sahip olan tamamlayıcı emeklilik uygulamaları, Portekiz, İtalya gibi krizden ciddi ölçüde etkilenen Akdeniz ülkelerinde de 2008 yılı sonrasında uygulamaya geçti.
Türkiye'de de 2008 yılında zorunlu nedenlerle gerçekleştirilen sosyal güvenlik reformunun etkisiyle giderek azalan emekli aylıklarının, çalışanları yaşlılık döneminde ekonomik zorluklara itmesinin önüne geçmek amacıyla tamamlayıcı emeklilik sisteminin hükümet programına girmesi önemli. Ne var ki en az bunun kadar önemli olan bu sisteme devlet desteğinin azami ölçüde sağlanması ve mutlaka biriken paranın güvence altında olması. Aksi taktirde geçmişteki süper emeklilik gibi kötü uygulamaların farkında olan vatandaşlarımız tamamlayıcı emeklilik sistemine de şüpheyle yaklaşacaklardır.
Kaynak: Milliyet
Denizlerde av yasağının sona ermesiyle bol miktarda avlanacağı tahmin edilen palamut, deniz suyunun ısınmasıyla beklentileri karşılayamadı.Sezonun ilk gününde "vira bismillah" diyen balıkçılar bol miktarda olmasa da beklentileri karşılayacak kadar palamut avladı. Daha sonra hava sıcaklıklarının da etkisiyle batı ve doğu Karadeniz kıyılarından göç eden palamut, av sezonunun başladığı ilk haftalarda hayal kırıklığı yarattı.
Piraziz Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Hamdi Arslan, sezonun ilk gününde çok bol olmasa da beklentileri karşılayacak kadar balık avladıklarını söyledi. Daha sonraki süreçte balığın azaldığına dikkati çeken Arslan, "İlk günlerden sonraki süreçte ne olduysa şu anda teknelerimiz denize gidiyor ve boş dönüyor, balık bir anda kayboldu. Tabi bu, 'balık tamamen kayboldu' anlamına gelmez. Batı Karadeniz'de çok olmasa da İğneada ve İstanbul Boğazı çevresinde kısmen avcılık yapılıyor" diye konuştu.
Arslan, palamudun ilerleyen süreçte Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesine doğru göç edeceğini anlatarak, balıkların deniz suyunun sıcaklığının fazla olması dolayısıyla serin sulara çekildiğini kaydetti. Gelecek ay palamut avından umulu olduklarını dile getiren Arslan, "Şu anki görüntülerden bunu anlayabiliyoruz. Şu anda deniz suyu sıcaklığı 27 derece.
Bu da yüksek bir rakam, balıklar da sıcak sudan rahatsızlık duyduğu için serin sulara hareket ediyor. Sular serinledikçe kıyılarımıza geleceğini tahmin ediyoruz" dedi. Arslan, balık avının sezonun ilk haftasında vatandaşın beklentilerini karşılayamadığını dikkati çekerek, bu nedenle de tezgahlarda çeşitliliğin görülmediğini söyledi.
Giresun Belediyesi Çotanak Balık Pazarı'nda balıkçılık yapan Taşkın Saka da sezonun ilk günlerinde balık avının iyi olduğunu ancak sonraki günlerde bu durumun değiştiğini anlattı. İlerleyen günlerde balığın bollaşacağına dair umutlu olduklarını vurgulayan Saka, "Gırgır teknelerinin kaptanları, balığın bollaşacağını söylüyor.
Denizin suyu şu an sıcak, bu durum ister istemez balığı etkiliyor ve dengesini bozuyor. Temennimiz önümüzdeki dönemde balığın bol olacağı. Halka bol balık yedirmeyi bekliyoruz. Balık fiyatları pahalı, ilk gün 5-6 liraydı, bugün de 7-8 lira civarında" ifadesini kullandı.
Piraziz Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Hamdi Arslan, sezonun ilk gününde çok bol olmasa da beklentileri karşılayacak kadar balık avladıklarını söyledi. Daha sonraki süreçte balığın azaldığına dikkati çeken Arslan, "İlk günlerden sonraki süreçte ne olduysa şu anda teknelerimiz denize gidiyor ve boş dönüyor, balık bir anda kayboldu. Tabi bu, 'balık tamamen kayboldu' anlamına gelmez. Batı Karadeniz'de çok olmasa da İğneada ve İstanbul Boğazı çevresinde kısmen avcılık yapılıyor" diye konuştu.
Arslan, palamudun ilerleyen süreçte Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesine doğru göç edeceğini anlatarak, balıkların deniz suyunun sıcaklığının fazla olması dolayısıyla serin sulara çekildiğini kaydetti. Gelecek ay palamut avından umulu olduklarını dile getiren Arslan, "Şu anki görüntülerden bunu anlayabiliyoruz. Şu anda deniz suyu sıcaklığı 27 derece.
Bu da yüksek bir rakam, balıklar da sıcak sudan rahatsızlık duyduğu için serin sulara hareket ediyor. Sular serinledikçe kıyılarımıza geleceğini tahmin ediyoruz" dedi. Arslan, balık avının sezonun ilk haftasında vatandaşın beklentilerini karşılayamadığını dikkati çekerek, bu nedenle de tezgahlarda çeşitliliğin görülmediğini söyledi.
Giresun Belediyesi Çotanak Balık Pazarı'nda balıkçılık yapan Taşkın Saka da sezonun ilk günlerinde balık avının iyi olduğunu ancak sonraki günlerde bu durumun değiştiğini anlattı. İlerleyen günlerde balığın bollaşacağına dair umutlu olduklarını vurgulayan Saka, "Gırgır teknelerinin kaptanları, balığın bollaşacağını söylüyor.
Denizin suyu şu an sıcak, bu durum ister istemez balığı etkiliyor ve dengesini bozuyor. Temennimiz önümüzdeki dönemde balığın bol olacağı. Halka bol balık yedirmeyi bekliyoruz. Balık fiyatları pahalı, ilk gün 5-6 liraydı, bugün de 7-8 lira civarında" ifadesini kullandı.
Antalya'nın Kumluca İlçesi’nde barda çalışan 21 yaşındaki Gizem Ş., bir süredir ayrı yaşadığı eşi 20 yaşındaki Okan Ş.’yi anne ve babasına küfrettiği gerekçesiyle kalbinden bıçaklayıp öldürdü. Olay, bu sabaha karşı Kumluca’da meydana geldi. 1 yıl önce evlenen Okan ve Gizem Ş. çifti, yaz sezonunda Kemer İlçesi’nde çalıştıktan sonra Mavikent’e yerleşti. Sık sık tartışan çift bir süre sonra ayrı yaşamaya başladı. Finike’de bir barda çalışan Gizem Ş. ile işsiz eşi Okan Ş., dün telefonlaşıp akşam yemeğinde buluştu.
Bir restoranda yemek yiyip geç saatlere kadar içki içen çift, evlerine döndüklerinde tartışmaya başladı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Gizem Ş., iddiaya göre kendisini döven ve anne babasına küfreden eşini, mutfaktan aldığı meyve bıçağıyla kalbinden ve kasığından bıçakladı. Gizem Ş. daha sonra jandarmayı arayarak, eşini bıçakladığını söyledi. Olay yerine gelen jandarma ve sağlık ekipleri, Okan Ş.’nin öldüğünü belirledi.
Okan Ş.’nin cesedi otopsi için Kumluca Devlet Hastanesi’ne götürülürken, Gizem Ş. jandarma tarafından gözaltına alındı. Gizem Ş. olaya ilişkin ilk ifadesinde eşiyle 1 yıl önce evlendiklerini, bir süre önce de şiddetli geçimsizlik nedeniyle ayrı yaşamaya başladıklarını söyledi. Finike’de bir barda çalıştığını belirten Gizem Ş., "Okan beni bir gün önce aradı, konuşmak istediğini söyledi ve akşam yemeğine davet etti.
Ben de daveti kabul ettim. Akşam bir restoranda gecenin ilerleyen saatlerine kadar yemek yiyip eğlendik, birlikte alkol aldık. Saat 03.00 sıralarında eve döndükten kısa süre sonra tekrar tartışmaya başladık" dedi. Eşinin kendisinden para istediğini, kendisinin de çalışmasını istediğini belirten Gizem Ş., "Tartışma kavgaya dönüşünce beni dövdü.
Daha sonra anne ve babama hakaret ve küfretmeye başlayınca elime geçirdiğim meyve bıçağıyla bıçakladım" diye konuştu. Gizem Ş., ifadesinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Kumluca’da kadınlar için cezaevi olmadığı için Gizem Ş., Antalya’ya gönderildi. Kaynak: Hürriyet
Bir restoranda yemek yiyip geç saatlere kadar içki içen çift, evlerine döndüklerinde tartışmaya başladı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Gizem Ş., iddiaya göre kendisini döven ve anne babasına küfreden eşini, mutfaktan aldığı meyve bıçağıyla kalbinden ve kasığından bıçakladı. Gizem Ş. daha sonra jandarmayı arayarak, eşini bıçakladığını söyledi. Olay yerine gelen jandarma ve sağlık ekipleri, Okan Ş.’nin öldüğünü belirledi.
Okan Ş.’nin cesedi otopsi için Kumluca Devlet Hastanesi’ne götürülürken, Gizem Ş. jandarma tarafından gözaltına alındı. Gizem Ş. olaya ilişkin ilk ifadesinde eşiyle 1 yıl önce evlendiklerini, bir süre önce de şiddetli geçimsizlik nedeniyle ayrı yaşamaya başladıklarını söyledi. Finike’de bir barda çalıştığını belirten Gizem Ş., "Okan beni bir gün önce aradı, konuşmak istediğini söyledi ve akşam yemeğine davet etti.
Ben de daveti kabul ettim. Akşam bir restoranda gecenin ilerleyen saatlerine kadar yemek yiyip eğlendik, birlikte alkol aldık. Saat 03.00 sıralarında eve döndükten kısa süre sonra tekrar tartışmaya başladık" dedi. Eşinin kendisinden para istediğini, kendisinin de çalışmasını istediğini belirten Gizem Ş., "Tartışma kavgaya dönüşünce beni dövdü.
Daha sonra anne ve babama hakaret ve küfretmeye başlayınca elime geçirdiğim meyve bıçağıyla bıçakladım" diye konuştu. Gizem Ş., ifadesinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Kumluca’da kadınlar için cezaevi olmadığı için Gizem Ş., Antalya’ya gönderildi. Kaynak: Hürriyet
Şantiyede asansörün düşmesi sonucu 10 kişinin hayatını kaybettiği kazayla ilgili gözaltına alınan 9 kişi, savcının talimatıyla serbest bırakıldı. Olayın ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında, inşaatın sorumlusu oldukları için gözaltına alınan 9 kişinin ifadeleri tamamlandı. Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğünde gözaltında tutulan 9 kişi, Cumhuriyet savcısının talimatıyla serbest bırakıldı.
1 Eylül’de Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde başlayan 2014-2015 akademik yılı öğrenci kayıtları, 05 Eylül tarihi itibariyle sona erdi. Kısa zaman içerisinde Türkiye’nin en seçkin üniversiteleri arasına girmeyi başararak her yeni yılda artan öğrenci sayısıyla gücüne daha fazla güç katan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nin bu yıl gerek lisans gerekse ön lisans programlarına yoğun ilgi oldu.
13 bin 106 öğrencinin öğrenim gördüğü RTEÜ’de yeni dönem için 3 bin 303 kişinin kayıt işlemi gerçekleştirildi. 2014-2015 eğitim-öğretim yılındaki öğrenci sayısı ise toplamda 16 bin 409’a ulaştı. Üniversite camiasında ise ek kontenjanla bu sayının daha da artması bekleniyor.
Rize'nin Derepazarı ilçesinde İtalyan turisti öldüren şahıs adliyeye sevk edildi. Rize’nin Derepazarı ilçesinde dün İtalyan turist Giorgio Bozzo'yu (70) bıçaklayarak ölümüne neden olan Halil K.'nın emniyetteki işlemleri sona erdi. Katil zanlısı Halil K., suçunu itiraf etti. İtalyan turist Giorgio Bozzo (70)'nun karavanı içinde bıçaklanarak öldürülmesiyle ilgili yakalanan katil zanlısı Halil K.'nın (28) çok sayıda adli suçtan kaydı bulunduğu ve cinayetle ilgili yapılan sorgulamada karavanın içerisine girerek İtalyan vatandaşı B.G.’yi bıçakladığını itiraf ettiği öğrenildi. Katil zanlısı Halil K. bugün yargılanmak üzere Rize Adliyesine çıkarıldı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) çıkardığı "Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik " ile 1 Şubat'tan itibaren kredi kartlarıyla gerçekleştirilecek telekomünikasyon ilgili harcamalara taksit uygulanamayacak olması nedeniyle her yıl önceki aylara göre düşük seyreden ocak ayı cep telefonu satışlarında bu yıl artış yaşandığı bildirildi. Vatan Bilgisayar Genel Müdürü Hasan Vatan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, BDDK'nın söz konusu kararının aralık ayı sonundan itibaren piyasaya etki ettiğini ifade etti. Kararın duyulmasının ardından hem sektörün hem de tüketicilerin, 1 Şubat öncesi yönetmelikte değişikliğe gidileceği beklentisi içinde olduğunu ama bu gerçekleşmeyince insanların uygulama öncesi alıma yöneldiğini dile getiren Vatan, bunun cep telefonu satışlarında ocak ayı normallerinin ötesinde bir hareketliliğe yol açtığını belirtti. "Satışlar bir önceki aya göre yüzde 46 arttı" Vatan, teknoloji ürünleri satışlarında ocak ayının satışlarda genel olarak düşüş yaşandığı bir dönem olmasına rağmen bu yıl cep telefonu satışlarında bunun tersi bir dönem yaşandığına işaret ederek, şunları kaydetti: "Normalde ocak ayı satın alımlarında, aralık ayında göre düşüş yaşanır. Bu yıl da 21 Aralık-21 Ocak dönemindeki satışlarımızda cep telefonu hariç diğer satışlarımızda yüzde 9 oranında düşüş yaşanırken, aynı dönem içerisinde cep telefonu satışlarımızda yüzde 46 oranında artış var. Son 2 haftalık cep telefonu satışlarımızdaki karşılaştırmada da son hafta ile bir önceki hafta arasında yüzde 35'lik bir artış söz konusu. Bu hafta için cep telefonu satışlarının daha da artacağını düşünüyoruz."
Beşiktaş Arsenal maçı ne zaman, hani tarihte oynanacak? Şampiyonlar Ligi Play Off turunda Beşiktaş Arsenal maçı biletleri ne kadar? Maç biletleri bitti mi?. Beşiktaş Arsenal maçı öncesi çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Beşiktaş Arsenal maçı ne zaman oynanacak ? Beşiktaş Arsenal maçı saat kaçta başlayacak ? Beşiktaş Arsenal maçı hangi kanalda yayınlanacak ?
İşte Beşiktaş Arsenal maçıyla ilgili tüm sorularınızın cevapları... 17.08.2014 Son dakika spor haberleri. Beşiktaş'ta gönderilecekler listesini belli oldu. Beşiktaş Hazırlık maç özetleri. Hazırlık maçları programında Beşiktaş hangi takımlarla karşılaşacak?.Beşiktaş Arsenal Maçı öncesi Bigileri - Beşiktaş Arsenal Maçı Saat Kaçta?
İşte Beşiktaş Arsenal maçıyla ilgili tüm sorularınızın cevapları... 17.08.2014 Son dakika spor haberleri. Beşiktaş'ta gönderilecekler listesini belli oldu. Beşiktaş Hazırlık maç özetleri. Hazırlık maçları programında Beşiktaş hangi takımlarla karşılaşacak?.Beşiktaş Arsenal Maçı öncesi Bigileri - Beşiktaş Arsenal Maçı Saat Kaçta?
Sezon başında sarı-lacivertli takımdan İtalyan ekibine kiralanan Salih Uçan'ın da forma giydiği Roma ile karşılaşacak Fenerbahçe, Galatasaray ile 25 Ağustos Pazartesi günü oynayacağı TFF Süper Kupa maçı öncesi de son ciddi sınavını vermiş olacak.Fenerbahçe, yeni sezon hazırlıkları kapsamında 19 Ağustos Salı günü İtalya Birinci Futbol Ligi (Serie A) takımlarından Roma ile yapacağı karşılaşma için yarın İtalya'ya gidecek.
Roma Olimpiyat Stadı'nda oynanacak maç için yarın öğleden sonra uçakla Roma'ya hareket edecek sarı-lacivertli takım, karşılaşma öncesi son antrenmanını ise yarın sabah İstanbul'da yapacak.
Teknik direktörlüğe getirilen İsmail Kartal ile ilk maçına dün Yunanistan Süper Lig takımı Olympiakos karşısında çıkan ve sahadan 2-1'lik galibiyetle ayrılan sarı-lacivertliler, Roma karşısında da yeni sezon öncesi son durumunu görme fırsatı yakalayacak.
Yeni sezon öncesi oynadığı dört hazırlık maçında ikisini kaybeden sarı-lacivertli takım, Olympiakos dışında İran'ın Sepehan takımını 1-0'lık skorla mağlup etmeyi başarmıştı. Fenerbahçe, ev sahipliğini yaptığı Soma'ya yardım turnuvasında ise 45'er dakikalık maçlarda Beşiktaş'a 1-0, İngiliz temsilcisi Chelsea'ye ise 2-0 kaybetmişti.
Roma Olimpiyat Stadı'nda oynanacak maç için yarın öğleden sonra uçakla Roma'ya hareket edecek sarı-lacivertli takım, karşılaşma öncesi son antrenmanını ise yarın sabah İstanbul'da yapacak.
Teknik direktörlüğe getirilen İsmail Kartal ile ilk maçına dün Yunanistan Süper Lig takımı Olympiakos karşısında çıkan ve sahadan 2-1'lik galibiyetle ayrılan sarı-lacivertliler, Roma karşısında da yeni sezon öncesi son durumunu görme fırsatı yakalayacak.
Yeni sezon öncesi oynadığı dört hazırlık maçında ikisini kaybeden sarı-lacivertli takım, Olympiakos dışında İran'ın Sepehan takımını 1-0'lık skorla mağlup etmeyi başarmıştı. Fenerbahçe, ev sahipliğini yaptığı Soma'ya yardım turnuvasında ise 45'er dakikalık maçlarda Beşiktaş'a 1-0, İngiliz temsilcisi Chelsea'ye ise 2-0 kaybetmişti.
Fanatik Fenerbahçeli olmasıyla tanınan ünlü komedyen Mehmet Ali Erbil, sunduğu yarışma programı Eyvah Düşüyorum’da Galatasaray’a hakaret içeren soru sorunca olanlar oldu. Yaptığı gaflarla her zaman başını belaya sokan Mehmet Ali Erbil bu kezGalatasaraylıları kızdırdı. Yarışmanın yayınlanan bölümünde sorulan soru ”Fenerbahçeliler’inGalatasaraylı taraftarları kızdırmak için kullandığı ifade” sorusu ve cevap olarak ”Cincon” cevabının çıkması taraftarları kızdıracak gibi görünüyor.
Cihangir'de oturan sanatçı Ayşegül Aldinç, önceki gün evine girerken objektiflere takıldı.
Oldukça enerjik görünen ve kendisine övgüler yağdıran Aldinç, şunları söyledi: "Benim genç kızlardan farkım ne. Onlardan eksik bir yönüm varsa söyleyin. Yaşıma bakmayın hepsini cebimden çıkartırım. Yayınlayın bu pozları herkes görsün bakalım"
İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü İnfaz Büro Amirliği bünyesinde kurulan 10 kişilik özel tim, son olarak aranmakta olan Deniz Seki’nin peşindeydi.Başta Deniz Seki olmak üzere aranmakta olan narkotik suçluların peşine düşen özel ekibin ağına yine aranan azılı uyuşturucu kaçakçısı “Bela” lakaplı Devrim Işıklar düştü.
Bela lakaplı Devrim Işıklar da Narkotik Polisi tarafından 5 yıldır aranıyordu. “Uyuşturucu ticareti yapmak”tan 6 yıl 3 ay, “fuhuş yaptırmak” tan 3 yıl, “rüşvet”ten 2 yıl ve “dolandırıcılık”tan da 1 yıl 8 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan Işıklar, uzun süredir mercek altındaydı. Işıklar’ı tam 5 yıldır arayan özel ekip, en sonunda çocukluk arkadaşından zanlının yerini tespit etti.
Bela lakaplı Devrim Işıklar da Narkotik Polisi tarafından 5 yıldır aranıyordu. “Uyuşturucu ticareti yapmak”tan 6 yıl 3 ay, “fuhuş yaptırmak” tan 3 yıl, “rüşvet”ten 2 yıl ve “dolandırıcılık”tan da 1 yıl 8 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan Işıklar, uzun süredir mercek altındaydı. Işıklar’ı tam 5 yıldır arayan özel ekip, en sonunda çocukluk arkadaşından zanlının yerini tespit etti.
Gündoğan’da bulunan Moon Beach’te düzenlenen BMW’nin X4 lansman partisi, cemiyet hayatının ünlü isimlerini bir araya getirdi. Cem Yılmaz’ın eski eşi Ahu Yağtu ve Okan Bayülgen ile boşandığı öne sürülen Şirin Ediğer geceye yalnız geldi.
Gündoğan’da bulunan Moon Beach’te düzenlenen lansman partisi renkli anlara sahne oldu.
Bodrum’da bir güzelle görüntülenen Cem Yılmaz’ın eski eşi Ahu Yağtu da, Okan Bayülgen’den boşandığı öne sürülen Şirin Ediğer de herhangi bir açıklama yapmadı.
Okan Bayülgen ile aldatma iddialarının üzerine boşandığı öne sürülen Şirin Ediger’in parmağında evlilik yüzüğü olmaması dikkat çekti. Ediğer, gecede yazar Onur Baştürk ve Tolga Sezgin ile vakit geçirdi.
Gündoğan’da bulunan Moon Beach’te düzenlenen lansman partisi renkli anlara sahne oldu.
Bodrum’da bir güzelle görüntülenen Cem Yılmaz’ın eski eşi Ahu Yağtu da, Okan Bayülgen’den boşandığı öne sürülen Şirin Ediğer de herhangi bir açıklama yapmadı.
Okan Bayülgen ile aldatma iddialarının üzerine boşandığı öne sürülen Şirin Ediger’in parmağında evlilik yüzüğü olmaması dikkat çekti. Ediğer, gecede yazar Onur Baştürk ve Tolga Sezgin ile vakit geçirdi.
Sanat hayatında 40 yılı deviren Kibariye, Roman Sanat Akademisi kuruyor. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösterecek özel okulda Roman vatandaşlar ücretsiz eğitim alacak.
Akşam'da yer alan habere göre,İstanbul’da Romanların yaşadığı bölgelerde bizzat kendi arsa araştırması yapan Kibariye; Türkiye'nin çeşitli yerlerinde yetenekleri gizli kalmış virtüözleri bu çatının altında toplayacak. Ekim ayında 40. sanat yılı için özel bir konser vermeye hazırlanan sanatçı, Tarkan, Sezen Aksu, Şebnem Ferah gibi isimlerle aynı sahneyi paylaşacağı geceden elde edilecek geliri akademinin inşası için kullanacak.
Adını taşıyacak olan Roman Sanat Akademisi’nde eğitmen olarak ders vereceğini belirten Kibariye, şunları söyledi: İçimizde 20 yıl sonra Roman olduğunu kabul eden sanatçı arkadaşlarımız vardı ama ben kendimi bildim bileli kimliğimi, kim olduğumu, nereden geldiğimi saklamadım. İstiyorum ki yetenekli gençlerimiz alacakları eğitimle bu yeteneklerini pekiştirerek daha faydalı işler yapabilsinler. Bu benim için bir vefa borcuydu. 40’ıncı yıla nasip oldu.
Akşam'da yer alan habere göre,İstanbul’da Romanların yaşadığı bölgelerde bizzat kendi arsa araştırması yapan Kibariye; Türkiye'nin çeşitli yerlerinde yetenekleri gizli kalmış virtüözleri bu çatının altında toplayacak. Ekim ayında 40. sanat yılı için özel bir konser vermeye hazırlanan sanatçı, Tarkan, Sezen Aksu, Şebnem Ferah gibi isimlerle aynı sahneyi paylaşacağı geceden elde edilecek geliri akademinin inşası için kullanacak.
Adını taşıyacak olan Roman Sanat Akademisi’nde eğitmen olarak ders vereceğini belirten Kibariye, şunları söyledi: İçimizde 20 yıl sonra Roman olduğunu kabul eden sanatçı arkadaşlarımız vardı ama ben kendimi bildim bileli kimliğimi, kim olduğumu, nereden geldiğimi saklamadım. İstiyorum ki yetenekli gençlerimiz alacakları eğitimle bu yeteneklerini pekiştirerek daha faydalı işler yapabilsinler. Bu benim için bir vefa borcuydu. 40’ıncı yıla nasip oldu.
Star Gazetesi'nde yer alan habere göre, ünlü İlahiyatçı Prof. Dr. Cevat Akşit, Fethullah Gülen'in kendisini ölümle tehdit ettiğini açıkladı. Akşit 28 Şubat sürecinde başından geçen olayı şu ifadelerle anlattı:
"Gülen cemaatinin adamları iki kez beni öldürmek için komplo kurdular, bunu da kendileri itiraf etti. 1996'da ABD'ye gitmiştim, bir Regaib Kandili... Oğlum orada yaşıyordu ve evi geniş, oradayız. 60- 70 kişi var, 300-400 km'den gelenler var. Gülen'in o zamanki, açıklaması vardı gündemde, 'Tesettür teferruattır, Cebrail parti kursa oy vermem...' gibi."
"Gelenlerden birisi bu sözleri söylemenin dinen hükmünü sordu bana. Dedim ki, 'Tesettür Allah'ın farzıdır, teferruat ne demek, keza Cebrail Allah'ın emirlerini getirir, Şeytan 'Allah'a inanmıyorum' demedi ki, emrine itaat etmiyorum' dedi kafir oldu. Bu sözlerin küfür olacağını kaynak göstererek izah ettim. Meğer oraya gelenler arasında üç tane onun da adamı varmış. 'Sen Hocaefendi hakkında nasıl böyle konuşursun' diye kriz çıkardılar. Ben de, 'Sordular kaynağı ile açıkladım' dedim. Zar zor, dışarı atabildik, ardından da şükür ve dua ettik.
"Gülen cemaatinin adamları iki kez beni öldürmek için komplo kurdular, bunu da kendileri itiraf etti. 1996'da ABD'ye gitmiştim, bir Regaib Kandili... Oğlum orada yaşıyordu ve evi geniş, oradayız. 60- 70 kişi var, 300-400 km'den gelenler var. Gülen'in o zamanki, açıklaması vardı gündemde, 'Tesettür teferruattır, Cebrail parti kursa oy vermem...' gibi."
"Gelenlerden birisi bu sözleri söylemenin dinen hükmünü sordu bana. Dedim ki, 'Tesettür Allah'ın farzıdır, teferruat ne demek, keza Cebrail Allah'ın emirlerini getirir, Şeytan 'Allah'a inanmıyorum' demedi ki, emrine itaat etmiyorum' dedi kafir oldu. Bu sözlerin küfür olacağını kaynak göstererek izah ettim. Meğer oraya gelenler arasında üç tane onun da adamı varmış. 'Sen Hocaefendi hakkında nasıl böyle konuşursun' diye kriz çıkardılar. Ben de, 'Sordular kaynağı ile açıkladım' dedim. Zar zor, dışarı atabildik, ardından da şükür ve dua ettik.
Diyarbakır Lice'de PKK'nın ilk silahlı eylemini yapan isimlerden biri olan Mahsum Korkmaz'ın heykeli dikildi.PKK 15 Ağustos 1984'te Eruh ve Şemdinli'yi basıp 1 askeri şehit ederek silahlı terör olaylarını başlatmıştı. Bu olayların 30. yıldönümünde PKK'lı teröristlerin gömüldüğü Diyarbakır Lice'deki sözde 'Şehit Harun Şehitliği'nde tören düzenlendi.
Eruh ve Şemdinli baskınlarını yapan PKK'lı teröristlerin başı Mahsum Korkmaz'ın mezarlığın girişindeki dev heykelin açılışı da bu tören sırasında yapıldı. Tören sırasında güvenlik güçleri herhangi bir müdahalede bulunmadı.
1993-1995 yılları arasında Cizre’de işlenen faili meçhul cinayetlerin sorumlusu olarak 2009’da tutuklanan Emekli Albay Cemal Temizöz, "Siyasallaşan PKK Terörü" isimli kitabında, PKK’daki iç hesaplaşmalar ve bölücü örgüt üyelerinin itiraflarına yer veriyor, Temizöz, PKK’nın önde gelen isimlerinden Mahsum Korkmaz’ın ölüm emrinin Öcalan tarafından verildiği iddia ediyor.
Konu kitapta şöyle anlatılıyor: "Agit(K) Mahsum Korkmaz, 40 kişilik HRK grubuyla 8 Mart 1986 tarihinde Gabar Dağı’nda köyüne yakın bir yerde iken güvenlik güçlerinin pususuna düştü. Pusu bölgesinden kurtulmayı başaran grubun ön tarafındakiler.
Agit (K) arkada, arkadakileri de ön taraftadır diye bölgeden uzaklaştılar. Ancak grubun önemli bir eksiği vardı, Agit (K) Mahsum Korkmaz tabanca ile sırtından vurularak öldürülmüştü. Terör örgütü cephesinde bir sır gibi kalan bu ölümün infazını aslında Abdullah Öcalan vermişti.
Eruh ve Şemdinli baskınlarını yapan PKK'lı teröristlerin başı Mahsum Korkmaz'ın mezarlığın girişindeki dev heykelin açılışı da bu tören sırasında yapıldı. Tören sırasında güvenlik güçleri herhangi bir müdahalede bulunmadı.
1993-1995 yılları arasında Cizre’de işlenen faili meçhul cinayetlerin sorumlusu olarak 2009’da tutuklanan Emekli Albay Cemal Temizöz, "Siyasallaşan PKK Terörü" isimli kitabında, PKK’daki iç hesaplaşmalar ve bölücü örgüt üyelerinin itiraflarına yer veriyor, Temizöz, PKK’nın önde gelen isimlerinden Mahsum Korkmaz’ın ölüm emrinin Öcalan tarafından verildiği iddia ediyor.
Konu kitapta şöyle anlatılıyor: "Agit(K) Mahsum Korkmaz, 40 kişilik HRK grubuyla 8 Mart 1986 tarihinde Gabar Dağı’nda köyüne yakın bir yerde iken güvenlik güçlerinin pususuna düştü. Pusu bölgesinden kurtulmayı başaran grubun ön tarafındakiler.
Agit (K) arkada, arkadakileri de ön taraftadır diye bölgeden uzaklaştılar. Ancak grubun önemli bir eksiği vardı, Agit (K) Mahsum Korkmaz tabanca ile sırtından vurularak öldürülmüştü. Terör örgütü cephesinde bir sır gibi kalan bu ölümün infazını aslında Abdullah Öcalan vermişti.
Malzemeler
1 kg. çilek
3 su bardağı toz şeker
2-3 diş limon tuzu
1 silme çay kaşığı tereyağı
Çilek Reçeli Nasıl Yapılır?
Çilekleri güzelce yıkayıp ayıklayın. Üzerine şekeri serpip kapağını kapatın. En az 7-8 saat şekerin erimesi için bekletin. Hatta tencereyi güneş gören bir yere koyabilirsiniz.
Bu sürenin sonunda şeker tamamen erimemişse, tencereyi ocağa koyup kapağı kapalı olarak kısık ateşte şeker eriye kadar bekletin. Daha sonra kapağını açın, ısıyı yükseltin. Kaynamaya başlayınca tereyağını ekleyip karıştırın.
Ara sıra karıştırmayı ihmal etmeyin. Kaynarken çıkan baloncuklar irileşmeye, göz göz olmaya başlayınca limontuzunu ekleyip karıştırın.
2 dakika daha kaynatıp altını kapatın.
Hemen tüketmeyecekseniz, sıcakken kavanoza doldurup ağzını kapatın ve ters çevirin. Soğuyana kadar bekletin.
Hemen tüketmeye başlayacaksanız vakumlatmaya gerek yok. Kavanoza doldurup soğuyana kadar bekletin, daha sonra kapağını kapatın. Aksi halde terleme yapar, küf oluşabilir.
NOT: İyi kaynatılmış bir reçel kolay kolay küflenmez fakat, reçelin bozulmasından korkuyorsanız salisilik asit kullanabilirsiniz. Salisilik asit aspirinin ana maddesi. Araştırdığım kadarıyla bir zararı yok. zaten 5 litre için sadece 1 gr. salisilik asit kullanılıyor. Bazı marketlerde turşu ilacı olarak satılıyor. Turşu, reçel, salça gibi uzun süre bekleyen gıdalarda kullanılabiliyor.
1 kg. çilek
3 su bardağı toz şeker
2-3 diş limon tuzu
1 silme çay kaşığı tereyağı
Çilek Reçeli Nasıl Yapılır?
Çilekleri güzelce yıkayıp ayıklayın. Üzerine şekeri serpip kapağını kapatın. En az 7-8 saat şekerin erimesi için bekletin. Hatta tencereyi güneş gören bir yere koyabilirsiniz.
Bu sürenin sonunda şeker tamamen erimemişse, tencereyi ocağa koyup kapağı kapalı olarak kısık ateşte şeker eriye kadar bekletin. Daha sonra kapağını açın, ısıyı yükseltin. Kaynamaya başlayınca tereyağını ekleyip karıştırın.
Ara sıra karıştırmayı ihmal etmeyin. Kaynarken çıkan baloncuklar irileşmeye, göz göz olmaya başlayınca limontuzunu ekleyip karıştırın.
2 dakika daha kaynatıp altını kapatın.
Hemen tüketmeyecekseniz, sıcakken kavanoza doldurup ağzını kapatın ve ters çevirin. Soğuyana kadar bekletin.
Hemen tüketmeye başlayacaksanız vakumlatmaya gerek yok. Kavanoza doldurup soğuyana kadar bekletin, daha sonra kapağını kapatın. Aksi halde terleme yapar, küf oluşabilir.
NOT: İyi kaynatılmış bir reçel kolay kolay küflenmez fakat, reçelin bozulmasından korkuyorsanız salisilik asit kullanabilirsiniz. Salisilik asit aspirinin ana maddesi. Araştırdığım kadarıyla bir zararı yok. zaten 5 litre için sadece 1 gr. salisilik asit kullanılıyor. Bazı marketlerde turşu ilacı olarak satılıyor. Turşu, reçel, salça gibi uzun süre bekleyen gıdalarda kullanılabiliyor.
Aldatılan kadınların açtıkları manevi tazminat davalarında Yargıtay, son yıllarda verdiği emsal kararlarla, kadınların diğer kadından manevi tazminat almasına hükmediyordu. Bu kez aldatılan koca, karısının sevgilisinden manevi tazminat istedi. Manisa'nın Soma ilçesinde evlilik birliği devam ederken karısının kendisini başka bir adamla aldatması nedeniyle karısından boşanan koca, eşinin kendisini aldattığı adama da manevi tazminat davası açtı.
Davacı koca, evlilik birliğinin devamı sırasında karısıyla davalının evlilik dışı ilişkisi nedeniyle boşandıklarını, davalının, karısıyla evli olduğunu bilerek ilişki yaşamasının kişilik haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle manevi tazminat talebinde bulundu. Soma 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ise davayı reddetti. Davacı kocanın kararı temyiz etmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.
Dairenin kararında, karı koca arasında şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açıldığı, yargılama sırasında kadının başkasıyla ilişki kurduğunu kabul ettiği belirtildi. Boşanma davasına bakan mahkemece, kadının evlilik birliği devam ederken başkasıyla ilişkiye girmesi nedeniyle tam kusurlu kabul edilerek, tarafların boşandığı ve bu kararın kesinleştiği ifade edilen kararda, "Davalının davacının eski eşi ile evlilik birliği devam ederken ve evli olduğunu bilerek ilişki kurduğu sabittir. Bu durumda davacının kişilik haklarının davalının haksız eylemiyle ihlal edildiğinin kabulü gerekip, uygun miktar manevi tazminata karar verilmesi gerekirken davanın tümden reddi doğru değildir" denildi.
Davacı koca, evlilik birliğinin devamı sırasında karısıyla davalının evlilik dışı ilişkisi nedeniyle boşandıklarını, davalının, karısıyla evli olduğunu bilerek ilişki yaşamasının kişilik haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle manevi tazminat talebinde bulundu. Soma 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ise davayı reddetti. Davacı kocanın kararı temyiz etmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.
Dairenin kararında, karı koca arasında şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açıldığı, yargılama sırasında kadının başkasıyla ilişki kurduğunu kabul ettiği belirtildi. Boşanma davasına bakan mahkemece, kadının evlilik birliği devam ederken başkasıyla ilişkiye girmesi nedeniyle tam kusurlu kabul edilerek, tarafların boşandığı ve bu kararın kesinleştiği ifade edilen kararda, "Davalının davacının eski eşi ile evlilik birliği devam ederken ve evli olduğunu bilerek ilişki kurduğu sabittir. Bu durumda davacının kişilik haklarının davalının haksız eylemiyle ihlal edildiğinin kabulü gerekip, uygun miktar manevi tazminata karar verilmesi gerekirken davanın tümden reddi doğru değildir" denildi.
Alipaşa mevkisinde hem serinlemek hem de yüzme öğrenmek için arkadaşlarıyla denize giren Murat Civelek (26), boğulma tehlikesi geçirdi. Arkadaşları tarafından denizden baygın halde çıkarılan Civelek'e, burada 112 Acil Servis ekiplerince müdahale edildi. Rize Devlet Hastanesine kaldırılan Civelek'in hayati tehlikesinin bulunduğu bildirildi.
Başbakan Erdoğan şu ifadeleri kullandı: “Diyorlar ki Ortadoğu’da tarafsız olmalıyız, Filistin’de tarafsız olmalıyız. Filistin davası bizim davamızdır. Çanakkale’de şehitleri bulunan Filistinlilere asla sırtımızı dönmeyeceğiz. Dengeler adına strateji adına susan dünyaya rağmen biz Filistin’in hak ve onur davasını dünyaya duyurmaya devam edeceğiz. İsrail ile biliyorsunuz uluslararası sularda bizim üç tane gemimiz vuruldu. Bunun neticesinde 10 vatandaşımız şehit oldu. Biz İsrail ile seviyemizi indirdik.
Aracılar sokuldu, geldiler gittiler vesaire. En son Obama da devreye girdi. Ben üç tane şart ileri sürdüm. Bir özür dileyecekler dedim, iki tazminat ödeyecekler dedim, üç Filistin’e olan ambargoyu kaldıracaklar dedim. Netanyahu Sayın Obama’nın yanında bizden özür diledi. Bizzat telefonda konuştum ve özür beyanını yaptı. Birinci madde tamam. İkinci madde tazminat. Onda da anlaşma noktasına geldik. Üçüncü nokta ambargonun kalkması. Son dönemlerde aldığım haber, bu da imzada önümde. Biz bunu beklerken, şimdi baktık ki Batı Şeria’ya, Gazze’ye bombalar yağıyor. Bu ne demektir?
Aynen bundan önce Olmert döneminde de böyle oldu. Ben sizinle normalleşmeye yokum demektir. Filistin’de, Gazze’de bizim kardeşlerimiz öldürülürken, biz normalleşme sürecine olumlu bakamayız. Bir defa süratle İsrail’in ateşi kesmesi lazım. Diyor ki havan topu attılar, roket attılar. Peki kaç tane İsrailli öldü, var mı? Hayır. Ama sizin şu anda öldürdüğünüz Filistinli sayısı 100’e yaklaştı. Hayatları yalan üzerine kurulu. Dürüst değiller. Zulme rıza zulümdür. Zalimlerin yanında yer alamayız. İslam dünyasını paramparça ediyorlar. Buyurun Irak’ta, IŞİD diye bir örgüt, 49 tane vatandaşımızı kaçırdılar.
Şu anda hâlâ onlara rehin olarak duruyorum. Diyorum ki bunun size sağlayacağı bir fayda yok ey IŞİD, bizim bu 49 vatandaşımızı bırakmanız gerekir. Eğer Müslümansanız bu şekilde zulmetmeniz doğru değil. Bu vatandaşlarımızı bırakın.” Filistinli sağlık yetkililerinden yapılan son açıklamalarda, İsrail'in Gazze'ye dört gündür düzenlediği saldırılarda çoğu sivil 100 kişinin hayatını kaybettiği, 500'ü aşkın kişinin de yaralandığı belirtildi. Gazze'den yapılan roket saldırılarında ise can kaybı yaşanmazken, 10 İsraillinin yaralandığı açıklandı. Yaralılardan ikisinin durumunun ağır olduğu ifade edildi.
Aracılar sokuldu, geldiler gittiler vesaire. En son Obama da devreye girdi. Ben üç tane şart ileri sürdüm. Bir özür dileyecekler dedim, iki tazminat ödeyecekler dedim, üç Filistin’e olan ambargoyu kaldıracaklar dedim. Netanyahu Sayın Obama’nın yanında bizden özür diledi. Bizzat telefonda konuştum ve özür beyanını yaptı. Birinci madde tamam. İkinci madde tazminat. Onda da anlaşma noktasına geldik. Üçüncü nokta ambargonun kalkması. Son dönemlerde aldığım haber, bu da imzada önümde. Biz bunu beklerken, şimdi baktık ki Batı Şeria’ya, Gazze’ye bombalar yağıyor. Bu ne demektir?
Aynen bundan önce Olmert döneminde de böyle oldu. Ben sizinle normalleşmeye yokum demektir. Filistin’de, Gazze’de bizim kardeşlerimiz öldürülürken, biz normalleşme sürecine olumlu bakamayız. Bir defa süratle İsrail’in ateşi kesmesi lazım. Diyor ki havan topu attılar, roket attılar. Peki kaç tane İsrailli öldü, var mı? Hayır. Ama sizin şu anda öldürdüğünüz Filistinli sayısı 100’e yaklaştı. Hayatları yalan üzerine kurulu. Dürüst değiller. Zulme rıza zulümdür. Zalimlerin yanında yer alamayız. İslam dünyasını paramparça ediyorlar. Buyurun Irak’ta, IŞİD diye bir örgüt, 49 tane vatandaşımızı kaçırdılar.
Şu anda hâlâ onlara rehin olarak duruyorum. Diyorum ki bunun size sağlayacağı bir fayda yok ey IŞİD, bizim bu 49 vatandaşımızı bırakmanız gerekir. Eğer Müslümansanız bu şekilde zulmetmeniz doğru değil. Bu vatandaşlarımızı bırakın.” Filistinli sağlık yetkililerinden yapılan son açıklamalarda, İsrail'in Gazze'ye dört gündür düzenlediği saldırılarda çoğu sivil 100 kişinin hayatını kaybettiği, 500'ü aşkın kişinin de yaralandığı belirtildi. Gazze'den yapılan roket saldırılarında ise can kaybı yaşanmazken, 10 İsraillinin yaralandığı açıklandı. Yaralılardan ikisinin durumunun ağır olduğu ifade edildi.
12 yıldır Galatasaray forması giyen ve bu sezon sözleşmesi sona eren Sabri Sarıoğlu bu sabah büyük bir şok ile sarsıldı. Florya'da tecrübeli futbolcuya yaz kampı kadrosuna alınmadığı tebligat ile bildirildi. Prandeli'nin Sabri'yi yetersiz bulduğu ve takımda düşünmediği için böyle bir karar aldığı öğrenildi. Bu şoku sadece Sabri yaşamadı tam 9 oyuncu daha kadroda yer almıyor. İşte o isimler; Sabri, Gökhan Zan, Engin Baytar, Dany, Yiğit Gökoğlan, Eboue ve yeni transferlerden Endoğan Adili, Kaan, Ontivero kamp kadrosuna dahil edilmedi. Böylece G.Saray'ın Lucas Ontivero'yu satacağı ya da kiralayacağı yönündeki iddialar da güçlenmiş oldu. Ontivero, G.Saray'ın geçtiğimiz sezon devre arasında aldığı futbolcular arasında Telles ile beraber taraftarı en çok heyecanlandıran oyuncu olmuştu.
Habertürk Gazetesi'nin haberine göre;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Şike Davası'nda itirazları reddetti. Türkiye, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın durumunun ne olacağı konusuna yönelirken, davanın 1 numaralı ismi Giresunspor eski başkanı Olgun Peker ise suskunluğunu bozdu.
Yargıtay'ın verdiği karara tepki gösteren Olgun Peker, "Benim açımdan konuşmaya bile gerek olan bir karar değil. Konuşmaktan zül duyduğum, utandığım bir şey. Allah şahidim, konuşmayı hiç istemiyorum.
Tanıdığımız çok iyi hukukçular var, onlar bakıyorlar ama benim ne yeniden yargılanma, ne adalet gibi bir beklentim yok. Olsa bu zamana kadar olurdu zaten. Böyle gelmiş böyle gider. Biz bu cezayı yatarız olsun, bu dünyada alacaklı kalırız en fazla... Borçlu olmaktansa alacaklı olmak iyidir" diye konuştu. Peker, şu anda Uzakdoğu'da olduğunu ve en yakın zamanda Türkiye'ye geleceğini belirterek, "Tabii ki bireysel olarak Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yapacağım. Yargıtay'ın vermiş olduğu karar henüz bana tebliğ edilmedi. Önümüzdeki hafta içerisinde gelmesini bekliyorum" dedi. Giresunspor eski Başkanı Olgun Peker'e İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından "örgüt kurup yönetmek" ve "tehdit" suçlarından 4 yıl 7 ay hapis cezası verilmişti.
Tanıdığımız çok iyi hukukçular var, onlar bakıyorlar ama benim ne yeniden yargılanma, ne adalet gibi bir beklentim yok. Olsa bu zamana kadar olurdu zaten. Böyle gelmiş böyle gider. Biz bu cezayı yatarız olsun, bu dünyada alacaklı kalırız en fazla... Borçlu olmaktansa alacaklı olmak iyidir" diye konuştu. Peker, şu anda Uzakdoğu'da olduğunu ve en yakın zamanda Türkiye'ye geleceğini belirterek, "Tabii ki bireysel olarak Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yapacağım. Yargıtay'ın vermiş olduğu karar henüz bana tebliğ edilmedi. Önümüzdeki hafta içerisinde gelmesini bekliyorum" dedi. Giresunspor eski Başkanı Olgun Peker'e İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından "örgüt kurup yönetmek" ve "tehdit" suçlarından 4 yıl 7 ay hapis cezası verilmişti.
İstanbul'da yaşayan 19 yaşındaki Okan A. hafta sonu gezmeye geldiği Sapanca il ormanında, aynı yaştaki nişanlısı Nuriye T.'yi bakire olmadığı iddiasıyla kesici bir aletle öldürüp cesedini gömdü. Zanlının birkaç yıl önce Nuriye T.'ye tecavüzden yargılandığı davada beraat ettiği, aile büyüklerinin ikisinin evlenmesine karar verdikleri ortaya çıktı. Kemal A. dün akşam İstanbul Beylikdüzü İlçe Emniyet Müdürlüğüne gidip suçunu itiraf etmesiyle cinayet ortaya çıktı.
Zanlının ifadesi sonrasında Sapanca il ormanında tarif ettiği yerde yapılan kazıda, talihsiz kızın kanlar içerisinde cesedi bulunarak İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Dün akşam İstanbul Beylikdüzü İlçe Emniyet Müdürlüğüne giden Okan A. bir süre önce nişanlandığı Nuriye T. ile pazar günü Sakarya'ya gezmeye gittiklerini; kent ormanında gezerlerken nişanlısının bakire olmadığını ögrenince kendini kaybederek öldürüp ormana gömdüğünü söyledi.
Nişanlısını öldürüp gömdü "Bakire değildi" dedi Okan A.'nın, ifadesinde 4 yıldır tanıdığı Nuriye T. ile nişanlı olduklarını, ailesinden evlenmek için onay aldığını ancak kardeşlerinin evlenmesini beklemek zorunda kaldıkları için kızı kaçırdığını, nikah kıymak amacıyla otobüsle geldikleri Arifiye ilçesindeki ormanlık alanda T.'nin kendisinden önce başka biriyle cinsel ilişki yaşadığını söylediğini iddia ettiği öğrenildi.
Zanlının, bakire olmadığını duyunca şuurunu kaybederek genç kızı darbettiğini, kendine geldiğinde nişanlısını kanlar içinde görünce korkup kaçarak, otobüsle Kütahya'ya gittiğini, öldüğünü düşünmediğini, ertesi gün olay yerine gittiğinde cesediyle karşılaştığını ve nalburdan aldığı kürekle toprağa gömdüğünü, parası kalmadığı için Sakarya'ya gelen babası ve ağabeyiyle İstanbul'a döndüklerini, babasına cinayeti itiraf ederek karakola teslim olduğunu belirttiği kaydedildi.
Zanlının ifadesi sonrasında Sapanca il ormanında tarif ettiği yerde yapılan kazıda, talihsiz kızın kanlar içerisinde cesedi bulunarak İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Dün akşam İstanbul Beylikdüzü İlçe Emniyet Müdürlüğüne giden Okan A. bir süre önce nişanlandığı Nuriye T. ile pazar günü Sakarya'ya gezmeye gittiklerini; kent ormanında gezerlerken nişanlısının bakire olmadığını ögrenince kendini kaybederek öldürüp ormana gömdüğünü söyledi.
Nişanlısını öldürüp gömdü "Bakire değildi" dedi Okan A.'nın, ifadesinde 4 yıldır tanıdığı Nuriye T. ile nişanlı olduklarını, ailesinden evlenmek için onay aldığını ancak kardeşlerinin evlenmesini beklemek zorunda kaldıkları için kızı kaçırdığını, nikah kıymak amacıyla otobüsle geldikleri Arifiye ilçesindeki ormanlık alanda T.'nin kendisinden önce başka biriyle cinsel ilişki yaşadığını söylediğini iddia ettiği öğrenildi.
Zanlının, bakire olmadığını duyunca şuurunu kaybederek genç kızı darbettiğini, kendine geldiğinde nişanlısını kanlar içinde görünce korkup kaçarak, otobüsle Kütahya'ya gittiğini, öldüğünü düşünmediğini, ertesi gün olay yerine gittiğinde cesediyle karşılaştığını ve nalburdan aldığı kürekle toprağa gömdüğünü, parası kalmadığı için Sakarya'ya gelen babası ve ağabeyiyle İstanbul'a döndüklerini, babasına cinayeti itiraf ederek karakola teslim olduğunu belirttiği kaydedildi.
Güzel Köylü Star TV izle, 16 Temmuz çarşamba Güzel Köylü Yeni Bölüm izle, Güzel Köylü yeni bölüm fragmanı izle, Güzel Köylü 4.bölüm fragmanı Star TV izle, Güzel Köylü yeni bölümde neler yaşanacak? Güzel Köylü ilk bölüm izle, Güzel Köylü Fragman İzle, Güzel Köylü dizisi konusu nedir? Güzel Köylü başrol oyuncuları kimlerdir? Güzel Köylü oyuncuları kimlerdir? Güzel Köylü dizisine dair tüm detaylar burada!(Güzel Köylü 4. Bölüm Fragman) Star Tv'nin yeni dizisi Güzel Köylü 9 Temmuz Çarşamba akşamı 3. bölümü ile ekranlara gelecek. İlk 3 bölümü ile beğeni toplayan ve reyting sıralamalarında üst seviyelere yerleşen dizinin yeni bölümünde neler yaşanıyor? Güzel Köylü 4. bölüm fragmanı haberimizde eklenecek.
Volkswagen, Almanya Postdam’da bulunan Tasarım Merkezi’nde düzenlenen törenle tepeden tırnağa yenilenen Passat’ın örtüsünü kaldırdı. Ekim ayında düzenlenecek Paris Otomobil Fuarı’nda resmi tanıtımı yapılacak sekizinci nesil Passat, yeni özellikleriyle iddialı geliyor. 41 yıllık geçimişinde dünya çapında 23 milyon adetlik satış rakamı yakalayan Passat modeli Volkswagen için çok önemli bir yere sahip.
Yeni Passat’ın tasarımı, teknolojisi ve motor gamı baştan aşağı yenilenirken, aracın gövde ağırlığı önceki model oranla 85 kg. daha hafifliyor ve bu sayede yakıt ekonomisinde yüzde 20'ye varan oranda tasarruf sağlanıyor. Yeni nesil Passat lie birlikte modeling tarihinde ilk key plug-in hybrid versiyonu da satışa sunulacak. Tasarımı ve yenilenen özellikleriyle 8. nesil Passat’ın orta üst ve premium sınıf arasındaki boşluğu doldurması hedefleniyor. Sedan versiyonu önceki modelden 2 mm. daha kısalmış ve 4767 mm. uzunluğa sahip. Dingil mesafesi 79 mm. artan yeni nesil Passat’da bu oran 2791 mm’ye çıkmış. Yüksekliği 14 mm. alçalan (1456 mm.) otomobilin genişliği ise 12 mm. artmış(1832 mm)
Alçalan yükseklik aracın aerodynamic yapısına ve rüzgar direncine önemli katkılar sağlarken, önde krom çıtalarla desteklenen ızgara ve trapezoid şekilli far bloğu Passat’a elite bir görünüm kazandırmış. Passat’ın tüm versiyonlarında LED tekonolojisine sahip stop lambaları yer alırken, önde farlar ise halojen ve LED opsiyonuna sahip olacak. Yeni Passat’ta Dinamik Aydınlatma Desteği ile geceleri daha net bir görüşe sahip olabileceksiniz. Dış boyutlarındaki küçülmeye rağmen, iç mekanda data geniş bir kullanım alanı sun an Passat’ın bagaj hacmi de akıllı tasarım özümleri sayesinde genişliyor.
Yeni teknolojilerle gelen 8. nesil Passat’ta 12.3 inch boyutlarındaki TFT ekran yerine Aktif Bilgi Ekranı’nı da opsiyon olarak seçebileceksiniz. Head-Up Display teknolojisi de bulunan otomobilde 360 derecelik görünüm fonksiyonu sayesinde park ve manevra artık daha kolay hale geliyor. Yeni Park Yardımı otomatik park sistemini de barındırırken, dünyada ilk kez Römork Yardımı da bu sisteme adapte ediliyor ve araca bağlı bir römork varken sistem römorku da hesaplayarak park yardımını devreye alıyor.
Şerit Takip, yay a algılama teknolojisine sahip acil durum freni, data konforlu hale getirilen stop&go sistemi ve daha birçok yeni özellik Passat ile birlikte kullanımaya başlanıyor. Passat’ta yeni dört silindirli bi-turbo 2.0 litre (240 PS) motor 1750 d/D’de 500 Nm tork değeriyle dikkat çekiyor. Bu motor yedi kademeli DSG ve 4MOTION sistemiyle kombine ediliyor. Plug-in hibrid versiyonu ise sadece pille 50 km, toplamda ise 965 km. menzile sahip. Paris’te Ekim’de tanıtılacak aracın Avrupa’da satışına ise 2015 yılı ilk çeyreğinde başlanılacak.
Yeni Passat’ın tasarımı, teknolojisi ve motor gamı baştan aşağı yenilenirken, aracın gövde ağırlığı önceki model oranla 85 kg. daha hafifliyor ve bu sayede yakıt ekonomisinde yüzde 20'ye varan oranda tasarruf sağlanıyor. Yeni nesil Passat lie birlikte modeling tarihinde ilk key plug-in hybrid versiyonu da satışa sunulacak. Tasarımı ve yenilenen özellikleriyle 8. nesil Passat’ın orta üst ve premium sınıf arasındaki boşluğu doldurması hedefleniyor. Sedan versiyonu önceki modelden 2 mm. daha kısalmış ve 4767 mm. uzunluğa sahip. Dingil mesafesi 79 mm. artan yeni nesil Passat’da bu oran 2791 mm’ye çıkmış. Yüksekliği 14 mm. alçalan (1456 mm.) otomobilin genişliği ise 12 mm. artmış(1832 mm)
Alçalan yükseklik aracın aerodynamic yapısına ve rüzgar direncine önemli katkılar sağlarken, önde krom çıtalarla desteklenen ızgara ve trapezoid şekilli far bloğu Passat’a elite bir görünüm kazandırmış. Passat’ın tüm versiyonlarında LED tekonolojisine sahip stop lambaları yer alırken, önde farlar ise halojen ve LED opsiyonuna sahip olacak. Yeni Passat’ta Dinamik Aydınlatma Desteği ile geceleri daha net bir görüşe sahip olabileceksiniz. Dış boyutlarındaki küçülmeye rağmen, iç mekanda data geniş bir kullanım alanı sun an Passat’ın bagaj hacmi de akıllı tasarım özümleri sayesinde genişliyor.
Yeni teknolojilerle gelen 8. nesil Passat’ta 12.3 inch boyutlarındaki TFT ekran yerine Aktif Bilgi Ekranı’nı da opsiyon olarak seçebileceksiniz. Head-Up Display teknolojisi de bulunan otomobilde 360 derecelik görünüm fonksiyonu sayesinde park ve manevra artık daha kolay hale geliyor. Yeni Park Yardımı otomatik park sistemini de barındırırken, dünyada ilk kez Römork Yardımı da bu sisteme adapte ediliyor ve araca bağlı bir römork varken sistem römorku da hesaplayarak park yardımını devreye alıyor.
Şerit Takip, yay a algılama teknolojisine sahip acil durum freni, data konforlu hale getirilen stop&go sistemi ve daha birçok yeni özellik Passat ile birlikte kullanımaya başlanıyor. Passat’ta yeni dört silindirli bi-turbo 2.0 litre (240 PS) motor 1750 d/D’de 500 Nm tork değeriyle dikkat çekiyor. Bu motor yedi kademeli DSG ve 4MOTION sistemiyle kombine ediliyor. Plug-in hibrid versiyonu ise sadece pille 50 km, toplamda ise 965 km. menzile sahip. Paris’te Ekim’de tanıtılacak aracın Avrupa’da satışına ise 2015 yılı ilk çeyreğinde başlanılacak.
Berk Oktay ile Pelin Akil’in başrolü Ceren Hindistan ve Çağdaş Onur Öztürk’le paylaşacağı “Aşktan Kaçılmaz” dizisi, Eylül ayında Star TV’de ekranlara gelecek. Yapımcılığını Türker İnanoğlu’nun üstlendiği projenin yönetmen koltuğuna ise Metin Balekoğlu oturacak. “Aşktan Kaçılmaz”, İstanbul-Mardin hattında yaşanan bir aşk öyküsünü ekrana taşıyacak. Dizinin çekimlerine geçtiğimiz günlerde İstanbul- Ömerli’de başlandı. Rol gereği Berk Oktay ata biniyor. Oktay, 3 yıldır profesyonel olarak ata biniyordu. Dizi için at sahneleri olduğu söylediklerinde çok mutlu olduğunu söyleyen Oktay, "Ata binerken zorlanmıyorum, çok huzurlu ve mutlu oluyorum." dedi.
Son bilet Arjantin'nin oldu! Cüneyt Çakır'ın düdük çaldığı karşılaşmada 120 dakika boyunca gol sesi çıkmadı ve Arjantin, güçlü rakibi Hollanda'yı seri penaltı atışlarıyla 4-2 mağlup ederek adını finale yazdırdı. Romero kurtardığı iki penaltı ile finali getiren isim oldu. Galatasaraylı Wesley Sneijder takımı adına penaltı kaçırırken Fenerbahçeli Kuyt ise kullandığı penaltı atışını gole çevirdi.
Dünya Kupası ikinci yarı final mücadelesinde Hollanda ile Arjantin Arena Corinthians Stadı'nda final için kozlarını paylaştı. Normal süresi ve uzatma dakikaları 0-0 sona eren karşılaşmayı rakibini penaltı atışları sonucunda 4-2 mağlup eden Arjantin finalde Almanya'nın rakibi oldu. Karşılaşmanın ilk önemli pozisyonu 15. dakikada Arjantin'den geldi. Ceza sahası yayının biraz gerisinden kazanılan serbest vuruşta yıldız oyuncu Lionel Messi, topun başına geçti. Messi'nin sert vuruşunda top kaleci Cillessen'de kaldı.
Orta alan mücadelesi şeklinde geçen ilk yarıda iki takım da girdiği pozisyonlarında sonuca gidemedi ve soyunma odasına 0-0'lık eşitlikle girildi. Maçın ikinci yarısı da ilk yarıda olduğu gibi düşük tempoda başladı. İkinci yarının ilk dakikalarında hem Hollanda hem de Arjantin pozisyon üretmekte zorlandı. Mücadelenin son dakikasında yıldız oyuncu Robben ile gole çok yaklaşsa da Arjantin defansı gole izin vermedi ve normal süresi 0-0 sona eren karşılaşmada uzatma dakikalarına gidildi.
Hollanda uzatma dakikalarının ilk devresinde de Arjen Robben ile etkili oldu ancak skoru değiştirecek golü bulamadı. Uzatmanın ikinci devresinde de gol sesi çıkmadı ve seri penaltı atışlarına geçildi. Rakibinin seri penaltı atışlarıyla 4-2 mağlup eden Tangocular, adını finale yazdırdı ve Almanya'nın rakibi oldu. Penaltı atışlarında iki kurtarış yapan kaleci Romero, finali getiren isim oldu. Galatasaraylı Wesley Sneijder takımı adına penaltı kaçırırken Fenerbahçeli Kuyt ise kullandığı penaltı atışını gole çevirdi.
Dünya Kupası ikinci yarı final mücadelesinde Hollanda ile Arjantin Arena Corinthians Stadı'nda final için kozlarını paylaştı. Normal süresi ve uzatma dakikaları 0-0 sona eren karşılaşmayı rakibini penaltı atışları sonucunda 4-2 mağlup eden Arjantin finalde Almanya'nın rakibi oldu. Karşılaşmanın ilk önemli pozisyonu 15. dakikada Arjantin'den geldi. Ceza sahası yayının biraz gerisinden kazanılan serbest vuruşta yıldız oyuncu Lionel Messi, topun başına geçti. Messi'nin sert vuruşunda top kaleci Cillessen'de kaldı.
Orta alan mücadelesi şeklinde geçen ilk yarıda iki takım da girdiği pozisyonlarında sonuca gidemedi ve soyunma odasına 0-0'lık eşitlikle girildi. Maçın ikinci yarısı da ilk yarıda olduğu gibi düşük tempoda başladı. İkinci yarının ilk dakikalarında hem Hollanda hem de Arjantin pozisyon üretmekte zorlandı. Mücadelenin son dakikasında yıldız oyuncu Robben ile gole çok yaklaşsa da Arjantin defansı gole izin vermedi ve normal süresi 0-0 sona eren karşılaşmada uzatma dakikalarına gidildi.
Hollanda uzatma dakikalarının ilk devresinde de Arjen Robben ile etkili oldu ancak skoru değiştirecek golü bulamadı. Uzatmanın ikinci devresinde de gol sesi çıkmadı ve seri penaltı atışlarına geçildi. Rakibinin seri penaltı atışlarıyla 4-2 mağlup eden Tangocular, adını finale yazdırdı ve Almanya'nın rakibi oldu. Penaltı atışlarında iki kurtarış yapan kaleci Romero, finali getiren isim oldu. Galatasaraylı Wesley Sneijder takımı adına penaltı kaçırırken Fenerbahçeli Kuyt ise kullandığı penaltı atışını gole çevirdi.
Avrupa basını Galatasaray ile ilgili pekçok transfer haberine yer veriyor. İddialara göre teknik direktör Cesare Prandelli'nin listesinde Skrtel, Romulo ve Osvaldo gibi isimler var.Avrupa basını teknik direktör Cesare Prandelli ile anlaşmaya varan Galatasaray'ın başta İtalya ve İngiltere'den olmak üzere pekçok oyuncuyla ilgilendiğini yazıyor.İngiliz Daily Mirror Gazetesi’nin haberine göre, sarı-kırmızılılar, Liverpool'un savunma oyuncusu Martin Skrtel'e teklif yaptı. Liverpool savunmasının değişilmez isimlerinden olan Slovak stoper için Galatasaray'ın etkileyici bir rakam sunduğu , ancak teknik direktör Brendan Rodgers'ın deneyimli oyuncuyu bırakma niyetinde olmadığı ifade edildi.
Skrtel geçtiğimiz sezon oynadığı 36 Premier Lig maçında 7 gol atmıştı. Deneyimli oyuncunun Liverpool ile 2 yıl daha sözleşmesi bulunuyor. İtalyan basınına göre ise Prandelli'nin hedefinde iki isim var. Deneyimli teknik adam, orta sahanın sağında ve sağ bek pozisyonunda oynayabilen Brezilyalı oyuncu Romulo'yu istiyor. Bonservisi Fiorentina'da olan ve geçtiğimiz sezon Verona'da kiralık forma giyen Brezilyalı oyuncu, Serie A'da 6 gol atmıştı. Prandelli'nin istediği ikinci isim ise Juventus'tan Osvaldo. İtalyan basını, Southampton'ın Juventus'a kiraldığı golcü futbolcunun yeni sezonda Galatasaray forması giyebileceğini iddia etti. (NTV Spor)
Skrtel geçtiğimiz sezon oynadığı 36 Premier Lig maçında 7 gol atmıştı. Deneyimli oyuncunun Liverpool ile 2 yıl daha sözleşmesi bulunuyor. İtalyan basınına göre ise Prandelli'nin hedefinde iki isim var. Deneyimli teknik adam, orta sahanın sağında ve sağ bek pozisyonunda oynayabilen Brezilyalı oyuncu Romulo'yu istiyor. Bonservisi Fiorentina'da olan ve geçtiğimiz sezon Verona'da kiralık forma giyen Brezilyalı oyuncu, Serie A'da 6 gol atmıştı. Prandelli'nin istediği ikinci isim ise Juventus'tan Osvaldo. İtalyan basını, Southampton'ın Juventus'a kiraldığı golcü futbolcunun yeni sezonda Galatasaray forması giyebileceğini iddia etti. (NTV Spor)
Google 'ın modüler telefon projesi olarak ortaya çıkan Project Ara'da işler beklenilenden hızlı ilerliyor. Bir akıllı telefonun değiştirilebilir küçük parçalardan oluşturulmasını ve istenilen parçaların değiştirilerek telefonun güncellenmesini sağlayan Project Ara için test sürecine başlayan Google, 20.000 test başvurusu arasından 100 kişiyi seçti.
Project Ara'nın Şubat 2015'te piyasaya çıkacağını vurgulayan Google yetkilileri Şubat'a kadar geçecek sürede telefonun testlerinden elde edilen sonuçların değerlendirileceğini ve telefonda geliştirmelere devam edileceğinin de altını çizdiler.Project Ara sayesinde kullanıcılar her yıl yeni bir telefon almak zorunda kalmadan sadece ihtiyaç duydukları modülleri güncelleyerek, son teknolojilere sahip güncel bir telefon kullanma şansına ulaşacaklar.
Project Ara'nın Şubat 2015'te piyasaya çıkacağını vurgulayan Google yetkilileri Şubat'a kadar geçecek sürede telefonun testlerinden elde edilen sonuçların değerlendirileceğini ve telefonda geliştirmelere devam edileceğinin de altını çizdiler.Project Ara sayesinde kullanıcılar her yıl yeni bir telefon almak zorunda kalmadan sadece ihtiyaç duydukları modülleri güncelleyerek, son teknolojilere sahip güncel bir telefon kullanma şansına ulaşacaklar.
AİHM kimliklerde din hanesini ihlal olarak görmesine karşın pilot uygulaması süren yeni kimlik kartlarında 'din hanesi'nin çıkarılıp çıkarılmayacağıyla ilgili hükümet net bir yanıt vermekten kaçındı...
TÜBİTAK tarafından geliştirilen ve yakın bir zaman içerisinde hayata geçmesi beklenen yeni kimlik kartına ilişkin pilot uygulamada yer alan “din hanesinin”, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararı üzerine çıkarılıp çıkarılmaması tartışma yarattı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, kimlik kartlarının dizaynı ile hangi hanelere yer verilip verilmeyeceğinin ilerleyen süreçte belli olacağını belirterek bu konuda net bir yanıt vermekten kaçındı.
Cumhuriyet gazetesinden Mahmut Ilıcalı'nın haberine göre, TÜBİTAK tarafından geliştirilen ve üzerinde yonga bulunan “Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı” projesi kapsamında 2008 yılından beri devam eden pilot uygulamada kart üzerinde din hanesi de bulunuyor. Yeni kimlik kartlarının bu yıldan itibaren 3 yıl içerisinde kademeli olarak vatandaşlara dağıtılması hedeflenirken, pilot uygulama kapsamında Bolu’da dağıtılan kimlik kartlarında “din hanesi” yer alıyor
AİHM’nin ihlal olarak değerlendirerek kimliklerden din hanesinin çıkarılaması gerektiği yönünde kararı bulunuyor. Bu karara karşın Bolu’da devam eden pilot uygulama kapsamında dağıtılan kimlik kartlarının arka yüzünde din hanesinin yer alması üzerine CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir bir soru önergesiyle hükümetten bilgi istedi.
CHP’li Erdemir, Sinan Işık adlı vatandaşın başvurusu üzerine AİHM’nin nüfus cüzdanında “din hanesinin” yer almasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin düşünce, vicdan ve din özgürlüğünü düzenleyen maddesini ihlal ettiğine ilişkin kararını anımsattı. 2010 yılında AİHM tarafından verilen karara karşın nüfus cüzdanlarında din hanesine yer verilmeye devam edildiğini belirten Aydemir, yeni kimlik kartlarında din hanesine yer verilip verilmeyeceğini sordu.
Aydemir, “Kimlik kartlarının hayatın pek çok alanında (eğitim, sağlık, askerlik, çalışma hayatı, kolluk kuvvetleri tarafından yapılan kimlik kontrolleri) sıklıkla kullanıldığı göz önünde bulundurulduğunda, kimliklerde din hanesinin yer almasının bireyleri ayrımcılığa maruz kalmalarına ve ayrımcılık riskine veya algısına maruz bıraktığına ilişkin kaygıları gidermek için bugüne kadar hangi somut önlemleri hayata geçirdiniz” sorusunu yöneltti.
TÜBİTAK tarafından geliştirilen ve yakın bir zaman içerisinde hayata geçmesi beklenen yeni kimlik kartına ilişkin pilot uygulamada yer alan “din hanesinin”, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararı üzerine çıkarılıp çıkarılmaması tartışma yarattı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, kimlik kartlarının dizaynı ile hangi hanelere yer verilip verilmeyeceğinin ilerleyen süreçte belli olacağını belirterek bu konuda net bir yanıt vermekten kaçındı.
Cumhuriyet gazetesinden Mahmut Ilıcalı'nın haberine göre, TÜBİTAK tarafından geliştirilen ve üzerinde yonga bulunan “Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı” projesi kapsamında 2008 yılından beri devam eden pilot uygulamada kart üzerinde din hanesi de bulunuyor. Yeni kimlik kartlarının bu yıldan itibaren 3 yıl içerisinde kademeli olarak vatandaşlara dağıtılması hedeflenirken, pilot uygulama kapsamında Bolu’da dağıtılan kimlik kartlarında “din hanesi” yer alıyor
AİHM’nin ihlal olarak değerlendirerek kimliklerden din hanesinin çıkarılaması gerektiği yönünde kararı bulunuyor. Bu karara karşın Bolu’da devam eden pilot uygulama kapsamında dağıtılan kimlik kartlarının arka yüzünde din hanesinin yer alması üzerine CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir bir soru önergesiyle hükümetten bilgi istedi.
CHP’li Erdemir, Sinan Işık adlı vatandaşın başvurusu üzerine AİHM’nin nüfus cüzdanında “din hanesinin” yer almasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin düşünce, vicdan ve din özgürlüğünü düzenleyen maddesini ihlal ettiğine ilişkin kararını anımsattı. 2010 yılında AİHM tarafından verilen karara karşın nüfus cüzdanlarında din hanesine yer verilmeye devam edildiğini belirten Aydemir, yeni kimlik kartlarında din hanesine yer verilip verilmeyeceğini sordu.
Aydemir, “Kimlik kartlarının hayatın pek çok alanında (eğitim, sağlık, askerlik, çalışma hayatı, kolluk kuvvetleri tarafından yapılan kimlik kontrolleri) sıklıkla kullanıldığı göz önünde bulundurulduğunda, kimliklerde din hanesinin yer almasının bireyleri ayrımcılığa maruz kalmalarına ve ayrımcılık riskine veya algısına maruz bıraktığına ilişkin kaygıları gidermek için bugüne kadar hangi somut önlemleri hayata geçirdiniz” sorusunu yöneltti.
Rize'nin Derepazarı ilçesinde meydana gelen trafik kazasında Güneysu ilçesinden olan Ahmet Taşçı (23) hayatını kaybetti. Edinilen bilgiye göre, Derepazarı ilçesinin Sandıktaş mevkiinde iftara yetişmek isteyen Ahmet Taşçı yönetimindeki 53 DV 887 plakalı otomobil yoldaki su göletine takıldı. Sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle takla atan araçta bulunan Ahmet Taşçı, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Taşçı'nın cenazesi kesin ölüm nedeninin belirlenmesi üzerine Trabzon Adli Tıp Kurumuna kaldırıldı.Hayatını kaybeden Ahmet Taşçı'nın yaklaşık 1 hafta önce sosyal paylaşım sitesinden "Ölmek En Büyük Maceram" mesajını paylaştığı görüldü.
Rize'nin Pazar İlçesi'nde iki aile arasında çıkan tartışmada bir kişi tabancayla vurularak öldürüldü, 2 kişi de yaralandı. İlçenin Handağı Köyü`nde dün akşam saatlerinde iki aile arasında eskiye dayalı husumetten dolayıçıkan kavganın silahlı çatışmaya dönüşmesi sonucu H.A. olay yerinde öldü. Karşı aileden ise H.B. ve C.Y. yaralandı. Yaralılar Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi altına alındı. Şüphelilerden aynı aileden olan A.B. ile O.Y. yakalandığı, karşı aileden M.A. ise firar etti. Olayla ilgili soruşturmanın devam ediyor.
Afyonkarahisar'ın Bolvadin ilçesinde yaşayan 6.5 yaşındaki Aynur Ceylan, 1.5 aylıkken götürüldüğü hastanede karaciğer ve böbrek yetmezliği çektiği tespit edildi. 2.5 aylıkken diyalize girmeyen başlayan ve tedavi sürecinde de kalbinde 3 delik tespit edilen minik Aynur, 1 yaşına bastığında kalbindeki delikler nedeniyle 3 ağır ameliyat geçirdi. Ameliyatların ardından kalbindeki problem düzelen minik Aynur, 6.5 yaşına kadar diyaliz ve ilaç tedavisi görmeye başladı.
Yaşaması için acil karaciğer ve böbrek nakli olması gereken minik Aynur ve ailesi Antalya'ya geldi. Yapılan tetkiklerin ardından Aynur'a babası Gökhan Ceylan'ın karaciğeri, babaannesi Aynur Ceylan'ın da böbreğinin uygun olduğu tespit edildi. Hastalıkları nedeniyle görme yeteneğinin de yüzde 90'ını kaybeden Aynur, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ayhan Dinçkan tarafından bir hafta arayla gerçekleştirilen ameliyatla önce babasından karaciğer ardından da babaannesinden böbrek nakli oldu.Aynur, başarılı geçen ameliyatların ardından sağlığına kavuştu. Sevimliliğiyle hastane çalışanlarının maskotu haline gelen minik Aynur, büyüyünce öğretmen olmak istediğini belirtti.
Yaşaması için acil karaciğer ve böbrek nakli olması gereken minik Aynur ve ailesi Antalya'ya geldi. Yapılan tetkiklerin ardından Aynur'a babası Gökhan Ceylan'ın karaciğeri, babaannesi Aynur Ceylan'ın da böbreğinin uygun olduğu tespit edildi. Hastalıkları nedeniyle görme yeteneğinin de yüzde 90'ını kaybeden Aynur, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ayhan Dinçkan tarafından bir hafta arayla gerçekleştirilen ameliyatla önce babasından karaciğer ardından da babaannesinden böbrek nakli oldu.Aynur, başarılı geçen ameliyatların ardından sağlığına kavuştu. Sevimliliğiyle hastane çalışanlarının maskotu haline gelen minik Aynur, büyüyünce öğretmen olmak istediğini belirtti.
Muğla’nın Marmaris İlçesi’nde balkonda demir doğrama işi yapan Rizeli Yaşar Keskin, kablodaki kaçak yüzünden elektrik akımına kapılarak yaşamını yitirdi. Olay, bugün öğle saatlerinde Merkez Mahallesi 293. Sokaktaki 2 katlı müstakil bir evde meydana geldi. Alınan bilgiye göre; Marmaris’te yaşayan demir doğrama ustası Yaşar Keskin(46), Mustafa Kızılaç’a ait binanın balkon işini yapmak üzere eve geldi. Keskin, demir doğrama işi yaptığı sırada balkonda bulunan kablodaki kaçak nedeniyle elektrik akımına kapıldı. Adamın balkona yığıldığını gören evdekiler 112 ve polise haber verdi. Sağlık ekipleri yaptıkları kontrolde Keskin’in hayatını kaybettiğini tespit etti. Çalışmak için geldiği evde elektrik akımına kapılarak yaşamını yitiren demir doğrama ustası Yaşar Keskin’in cenazesi kesin ölüm raporu için Muğla Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Keskin’in cenazesi otopsi işleminin ardından yarın uçakla memleketi Rize’ye gönderilecek.Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Rize’de kimliği belirlenemeyen kişiler tarafından sokaklarda çizilen şekiller polis tarafından takibe alındı. Rize’de Menderes Bulvarı üzerinde bulunan üst geçitlerin üzerinde ve ayaklarının bulunduğu zemine çizilen tanımsız şekiller vatandaşlar tarafından polise bildirildi. Yeşil, mavi, kırmızı ve sarı renkler kullanılarak çizilen şekiller ve harflerin siyasi amaç taşıyıp taşımadığının tespiti için polis tarafından inceleme başlatıldı. Çizgileri çizen kişilerin tespiti için çevredeki güvenlik kamerası görüntüleri incelenirken, olayla ilgili inceleme sürüyor.
Kick Boks 2014 faaliyet programında yer alan K1 Low Kick Fulkontak Büyükler ve Gençler Türkiye Kick Boks Şampiyonası'nda sporcular iki altın ve bir bronz madalya ile Rize’ye döndüler.Türkiye Kick Boks Federasyonu'nun Gaziantep'te düzenlediği Bay-Bayan Kick Boks Türkiye Şampiyonası’nda Rize’yi temsil eden sporcular 48 kg’da Binnur Sakal, Türkiye 1.si, 51 kg’da Gökhan Zorlu, Türkiye 1.si ve 71 kg’da Miraç Gencebay Türkiye 2.'si oldu.Şampiyonaya katılan sporcular, antrenörler Ahmet Cebir ve Ergün Çakmakçı, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Mustafa Çelik’i ziyaret etti.
İl Müdürü Çelik, yaptığı açıklamada, “Son dönemlerde sporcularımız aldıkları başarılarla kendilerinden söz ettiriyor. Türkiye Şampiyonasında derece alan sporcularımız ilimizi ve Türkiye’yi İspanya’da yapılacak olan Avrupa Şampiyonasında temsil edecekler. İnanıyorum ki Avrupa Şampiyonasında Milli Takım olarak bütün sporcularımızla adımızdan söz ettireceğiz. Bu Şampiyonada başarı elde eden sporcularımız ve antrenörlerimizi yürekten tebrik ediyorum” dedi.
Kick Boks antrenörü Ahmet Cebir, ise açıklamasında, “Çok güçlü rakiplerimiz olmasına rağmen sporcularımız çalışmalarının karşılığını yaptıkları mücadeleyle gösterdiler. Final karşılaşmalarını da kazanarak ilimizi ve kulübümüzü en iyi şekilde temsil ettiler. Buradaki çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. İleriki günlerde kamp hazırlıklarımız başlayacak. Katılacağımız Avrupa Şampiyonasında da Türkiye’yi en şekilde temsil etmek istiyoruz. Rize Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürümüz Mustafa Çelik’e ve bizlerden desteklerini esirgemeyen herkese teşekkürlerimizi sunuyorum” diye konuştu.
İl Müdürü Çelik, yaptığı açıklamada, “Son dönemlerde sporcularımız aldıkları başarılarla kendilerinden söz ettiriyor. Türkiye Şampiyonasında derece alan sporcularımız ilimizi ve Türkiye’yi İspanya’da yapılacak olan Avrupa Şampiyonasında temsil edecekler. İnanıyorum ki Avrupa Şampiyonasında Milli Takım olarak bütün sporcularımızla adımızdan söz ettireceğiz. Bu Şampiyonada başarı elde eden sporcularımız ve antrenörlerimizi yürekten tebrik ediyorum” dedi.
Kick Boks antrenörü Ahmet Cebir, ise açıklamasında, “Çok güçlü rakiplerimiz olmasına rağmen sporcularımız çalışmalarının karşılığını yaptıkları mücadeleyle gösterdiler. Final karşılaşmalarını da kazanarak ilimizi ve kulübümüzü en iyi şekilde temsil ettiler. Buradaki çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. İleriki günlerde kamp hazırlıklarımız başlayacak. Katılacağımız Avrupa Şampiyonasında da Türkiye’yi en şekilde temsil etmek istiyoruz. Rize Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürümüz Mustafa Çelik’e ve bizlerden desteklerini esirgemeyen herkese teşekkürlerimizi sunuyorum” diye konuştu.
Serdar Ortaç'ın MS hastalığı tedavisi devam ediyor. Ortaç'a, sanatçı arkadaşı Arto paylaştığı fotoğraflarla ilgili uyarıda bulundu.Son günlerde sık sık hastalığı hakkında sosyal medyadan açıklama yapan Ortaç, ‘Son tedavi’ notuyla yeni bir fotoğraf paylaştı. Hastalık sürecinde hakkında yapılan ağır yorumları da Twitter sayfasından paylaşan Ortaç’a, sanatçı arkadaşı Arto uyarıda bulundu. Arto, Ortaç'a ‘Bu tip resimleri koymak, iğrenç tweetleri RT Yapmak sana yakışmıyor ve açıkçası hastalık durumunu iyi yönettiğini düşünmüyorum’ dedi.
Olay bu sabah saatlerinde merkez Yakutiye ilçesindeki Yoncalık Mahallesi Değirmenci Sokak'ta meydana geldi. Evli ve 3'ü erkek 5 çocuk sahibi Adalet-Ali Kahraman çifti arasında bir süre önce taşındıkları apartmanın üst katındaki evlerinde tartışma çıktı. Aşırı kıskançlıktan dolayı sık sık tartışma yarattığı iddia edilen Ali Kahraman, yine aynı sebepten dolayı çıkan kavgada eşini başına baltayla vurarak öldürdü. Ali Kahraman daha sonra adliyeye giderek teslim oldu. 112 Acil Servis ile birlikte eve giden polis, Adalet Kahraman'ın kanlar içindeki cansız bedeni ile karşılaştı. Olay yeri ekipleri ve savcılık evde inceleme yaparken acı haberi duyan Kahraman çiftinin çocukları eve geldi. Annelerinin öldürüldüğü evin önünde sinir krizi geçiren çiftin çocuklarına sakinleştirici iğne yapıldı. Çiftçilik yapan Ali Kahraman'ın bir süre önce şehre yerleştiği cinayeti işlediği mahalleye ise yeni taşındığı ifade edildi.
Ali Kahraman adliyeye götürülürken basın mensuplarının "Neden yaptınız, pişman mısınız?" sorusuna, "Öldürdük ne bileyim. Oldu bir kere. İster pişman ol, ister olma" dedi. Öte yandan bugün sabah adliyeye bastonuyla gelen Ali Kahraman'ın, polis memurlarına karısını öldürdüğünü itiraf ettiği öğrenildi. Sahuru yaptıktan sonra eşinin yatak odasında, kendisinin de başka bir odada namaz kıldığını anlatan Kahraman, adliyedeki polislere "Niçin öldürdüğümü sormayın" dedi. Kanlı kıyafetlerini değiştikten sonra adliyeye gelerek teslim olan Ali Kahraman, "Birikmiş paralarım vardı. Onların hepsini harcattı. Beni çileden çıkardı. Elimde ne para kaldı, ne pul. 'Köye gidelim' diyorum kabul etmiyordu. İftarda öldürecektim sesi duyulur diye vazgeçtim. Sahura kalktıktan sonra namaz kıldı. Daha sonra gidip uyandırdım ve 'Sen niye gelmek istemiyorsun' dedim. Balta ile kafasına defalarca vurdum" diye konuştu. DHA - Nursima Keskin
Ali Kahraman adliyeye götürülürken basın mensuplarının "Neden yaptınız, pişman mısınız?" sorusuna, "Öldürdük ne bileyim. Oldu bir kere. İster pişman ol, ister olma" dedi. Öte yandan bugün sabah adliyeye bastonuyla gelen Ali Kahraman'ın, polis memurlarına karısını öldürdüğünü itiraf ettiği öğrenildi. Sahuru yaptıktan sonra eşinin yatak odasında, kendisinin de başka bir odada namaz kıldığını anlatan Kahraman, adliyedeki polislere "Niçin öldürdüğümü sormayın" dedi. Kanlı kıyafetlerini değiştikten sonra adliyeye gelerek teslim olan Ali Kahraman, "Birikmiş paralarım vardı. Onların hepsini harcattı. Beni çileden çıkardı. Elimde ne para kaldı, ne pul. 'Köye gidelim' diyorum kabul etmiyordu. İftarda öldürecektim sesi duyulur diye vazgeçtim. Sahura kalktıktan sonra namaz kıldı. Daha sonra gidip uyandırdım ve 'Sen niye gelmek istemiyorsun' dedim. Balta ile kafasına defalarca vurdum" diye konuştu. DHA - Nursima Keskin
Olay, öğle saatlerinde Karkın Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre hakkında 'Ormandan kütük çalıyor' diye İlçe Orman İşletme Şefliği'ne yapılan şikayetten dolayı Ali Bekmezli hakkında cezai işlem yapıldı. Kendisini alt sokakta oturan yeğenleri Hüseyin ve Murat Bekmezli'nin şikayet ettiğini öne süren Bekmezli, 'Sizin yüzünüzden ceza aldım' deyip onları bir daha evinin önünden geçmemesi konusunda uyardı. İddiaya göre, aileler arasında bahçeye tavuk girmesi nedeniyle de geçmişte tartışma yaşandı.
Murat ve Hüseyin Bekmezli, kendilerine yardıma gelen ablası 2 çocuk annesi Aysel İdil ile birlikte tarlaya çalışmaya giderken amcaları Ali Bekmezli'nin evinin önünden geçti. Bu sırada evin balkonuna çıkan Bekmezli, 'Ben size buradan geçmeyin demedim mi?' deyip yeğenlerine balkondan 'pompalı' diye tabir edilen otomatik av tüfeğiyle ateş etti. Aysel İdil olay yerinde yaşamını yitirirken, Murat ve Hüseyin Pekmez kardeşler götürüldükleri Düziçi Devlet Hastanesi'ne tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Ali Bekmezli ise olaydan sonra kaçtı. Olayı duyan ailenin yakınları sinir krizi geçirirken, soruşturma sürüyor. DHA
Murat ve Hüseyin Bekmezli, kendilerine yardıma gelen ablası 2 çocuk annesi Aysel İdil ile birlikte tarlaya çalışmaya giderken amcaları Ali Bekmezli'nin evinin önünden geçti. Bu sırada evin balkonuna çıkan Bekmezli, 'Ben size buradan geçmeyin demedim mi?' deyip yeğenlerine balkondan 'pompalı' diye tabir edilen otomatik av tüfeğiyle ateş etti. Aysel İdil olay yerinde yaşamını yitirirken, Murat ve Hüseyin Pekmez kardeşler götürüldükleri Düziçi Devlet Hastanesi'ne tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Ali Bekmezli ise olaydan sonra kaçtı. Olayı duyan ailenin yakınları sinir krizi geçirirken, soruşturma sürüyor. DHA
Irak'ta "hilafet devleti" kurduğunu ilan eden Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütünün, kontrolünü sağladığı Musul'daki memurlara maaş dağıtmaya başladığı öne sürüldü. Musul Belediyesi'nde çalışan işçilerin verdiği bilgiye göre, IŞİD militanları, resmi evraklarını ibraz eden Musul Belediyesi çalışanlarına maaşlarının yaklaşık yüzde 60'ını dağıttı.
Güvenlik nedeniyle kimliğinin açıklanmasını istemeyen bir belediye çalışanı, maaşlarını örgütün bürolarından birinden aldıklarını söyledi. Irak merkezi yönetimince salı günü yapılan açıklamada, IŞİD tarafından ele geçirilen bölgelerdeki memur maaşlarının devlet denetiminin yeniden sağlanacağı güne kadar ödenmeyeceği kaydedilmişti. Musul'da çalışan devlet görevlilerinin IŞİD'in bu kenti ele geçirdiği 10 Haziran'dan bu yana maaşlarını alamadıkları belirtildi.
Bir süredir çatışmaların ve otorite boşluğunun yaşandığı ülkede, IŞİD militanları ve bazı aşiret güçleri, Musul, Tikrit, Bakuba ve Telafer kentlerini kontrolü altına almıştı. Bölgedeki Enbar'ın El-Kaim, Rave, Aneh, Ratbe ve Hadise ilçeleri de IŞİD'in eline geçmişti. IŞİD, önceki gün, Irak'ta hilafet devleti kurduğunu, örgütün lideri Ebubekir el-Bağdadi'yi de halife ilan ettiğini ve adını İslam Devleti olarak değiştirdiğini duyurmuştu. (aa)
Güvenlik nedeniyle kimliğinin açıklanmasını istemeyen bir belediye çalışanı, maaşlarını örgütün bürolarından birinden aldıklarını söyledi. Irak merkezi yönetimince salı günü yapılan açıklamada, IŞİD tarafından ele geçirilen bölgelerdeki memur maaşlarının devlet denetiminin yeniden sağlanacağı güne kadar ödenmeyeceği kaydedilmişti. Musul'da çalışan devlet görevlilerinin IŞİD'in bu kenti ele geçirdiği 10 Haziran'dan bu yana maaşlarını alamadıkları belirtildi.
Bir süredir çatışmaların ve otorite boşluğunun yaşandığı ülkede, IŞİD militanları ve bazı aşiret güçleri, Musul, Tikrit, Bakuba ve Telafer kentlerini kontrolü altına almıştı. Bölgedeki Enbar'ın El-Kaim, Rave, Aneh, Ratbe ve Hadise ilçeleri de IŞİD'in eline geçmişti. IŞİD, önceki gün, Irak'ta hilafet devleti kurduğunu, örgütün lideri Ebubekir el-Bağdadi'yi de halife ilan ettiğini ve adını İslam Devleti olarak değiştirdiğini duyurmuştu. (aa)
Karadeniz aşk şarkıları insanı gerçekten derinden etkileyebiliyor, selçuk balcı deniz üstünde fener sözleri de böyle.Dinlediğinizde sizlerde hak vereceksiniz.
Selçuk Balcı - Deniz Üstünde Fener
Deniz üstünde fener bir yanar bir de söner.
Deniz üstünde fener bir yanar bir de söner.
Bu gaybana sevdaluk ne yana olsa döner.
Bu gaybana sevdaluk kırk tarafa da döner.
Gel kaçalum sevduğum dağlarun arkasindan.
Yandum da öleceğum bu yurek yarasindan.
Gel kaçalum sevduğum dağlarun arkasindan.
Yandum da öleceğum bu yurek yarasindan.
Duman gelur dereden kapatur daği taşi.
Duman gelur dereden kapatur daği taşi.
Sevduğumun yuzinden durmaz gözumun yaşi.
Sevduğumun yuzinden durmaz gözumun yaşi.
Selçuk Balcı - Deniz Üstünde Fener
Deniz üstünde fener bir yanar bir de söner.
Deniz üstünde fener bir yanar bir de söner.
Bu gaybana sevdaluk ne yana olsa döner.
Bu gaybana sevdaluk kırk tarafa da döner.
Gel kaçalum sevduğum dağlarun arkasindan.
Yandum da öleceğum bu yurek yarasindan.
Gel kaçalum sevduğum dağlarun arkasindan.
Yandum da öleceğum bu yurek yarasindan.
Duman gelur dereden kapatur daği taşi.
Duman gelur dereden kapatur daği taşi.
Sevduğumun yuzinden durmaz gözumun yaşi.
Sevduğumun yuzinden durmaz gözumun yaşi.
Rusya'nın, Kırım ekonomisine 2020 yılına kadar 620 milyar ruble (yaklaşık 18 milyar dolar) yatırım yapacağı belirtildi MOSKOVA - Rusya Bölgesel Kalkınma Bakanı İgor Slyunyayev, Rusya'nın 2020 yılına kadar Kırım ekonomisine 620 milyar ruble (bugünkü pariteye göre yaklaşık 18 milyar dolar) yatırım yapacağını belirtti. Slyunyayev, Rusya Bölgesel Gelişim Bakanlığı'nın hazırladığı yakın dönemi kapsayan Kırım'ın tam gelişim programını açıkladı.
Program hakkında bilgi veren Slyunyayev, "Genişletilmiş program hazır, kısa bir sürede hazırlamak durumunda kaldık. Program, farklı paketleri kapsıyor. Bunlardan en önemlisi ekonomik geçiş programı. Rusya, 2020 yılına kadar Kırım ekonomisine 620 milyar ruble (yaklaşık 18 milyar dolar) yatırım yapacak" diye konuştu. Söz konusu yatırım rakamı, ülkedeki medya organlarında Rusya'nın, Batılı kaynakların Ukrayna'ya açtığı toplam kredi tutarını geçtiği şeklinde yorumlanıyor.
Program hakkında bilgi veren Slyunyayev, "Genişletilmiş program hazır, kısa bir sürede hazırlamak durumunda kaldık. Program, farklı paketleri kapsıyor. Bunlardan en önemlisi ekonomik geçiş programı. Rusya, 2020 yılına kadar Kırım ekonomisine 620 milyar ruble (yaklaşık 18 milyar dolar) yatırım yapacak" diye konuştu. Söz konusu yatırım rakamı, ülkedeki medya organlarında Rusya'nın, Batılı kaynakların Ukrayna'ya açtığı toplam kredi tutarını geçtiği şeklinde yorumlanıyor.
100. Yıl Paketleme Fabrikası Müdürü Zeki Karaoğlu görevinden alındı. Çaykur'a bağlı 100. Yıl Paketleme Fabrikası Müdürü Zeki Karaoğlu, bugün görevinden alınarak başuzmanlığa getirildi. Karaoğlu'ndan boşalan 100. Yıl Paketleme Fabrikası Müdürlüğüne ise aynı fabrikanın Müdür Yardımcılarından Gökhan Gümüş'ün atandığı öğrenildi.